Haziran 20, 2011

terapik dialoglar #23

ekmek almak için bakkala gidiyorum, 15dakika akreptir karıncadır bakkal hakan abiyle muhabbete dalıyoruz. diğer bakkal erol abiyle de muhabbetimizin genelini müzik ve yaşam kaygısı oluşturuyo. adamlar tüm gün sıkılıyo haklılar da ben neyin peşindeyim?

Haziran 09, 2011

arada olur öyle #43

sırf canım çektiğinden, deniz kenarında bi ağaç dibinde, bilgisayarı açıp o parçayı dinleyecek kadar kıroyum. yapacak bişey yok.

Haziran 03, 2011

benim aklım köşeli #17

geleceğe not #12

Benim adım Hamsi. Hani geçenlerde büyütmediğin, yarım bıraktığın hamsi.

Beni bilirsin. Hayatı dolu dolu yaşamak isteyen, enerjik bir balığımdır. Hızlı geçen zamana çok şey sığdırmaya çalışırım. Aileme bağlılığımla ünlüyümdür. Bir günümü onlardan ayrı geçirmek istemem. Bizde bir efsane vardır. Bana büyük büyük babam anlatmıştı. Ona da büyük büyük babası anlatmış.

Çok uzun seneler önce, denizler kir tutmaz, güneş havayı kirletmez iken, su dünyasının incileri bizlermişiz. Bütün balıklar kendilerini görebilmek için bizim yüzeyimizdeki yansımalarına bakarlarmış. Geceleri bir yandan karaya yakın yerlerde yüzerken, sırtımızdan yansıyan ay ışığıyla parıldarmışız.

İşte bu kadim güzelliğimiz, parlaklığımızmış koca koca teknelerin aklını başından alan… Daha büyümeden, bizi avlamışlar ve şimdi soyumuz tükenmeye başlamış, annem öyle dedi.

Lütfen henüz yavruyken bizi avlamalarına izin verme. Görmüyor musun geleceğimiz tehlikede? Duyduğuma göre, 21 Haziran'da benim ve diğer türden balık kardeşlerimin avlanma boyumuz hakkında karar alacaklarmış. Hala vakit var. Bizden vazgeçmeyeceğini biliyoruz.

Aslında bir süre önce bazılarınızla anlaşmaya vardık. Ne yapalım ne edelim diye düşünürken, birçok türden balık arkadaşlarımızla birlikte Greenpeace'e gittik ve konuştuktan sonra bizim hayatımızı kurtaracak, 'Seninki kaç cm' adında bir kampanya başlattılar. Sen de bizim için imza atmışsın, haberini aldık. Sana minnettarız. Ama yetmez. Beni büyütmeden yarım bırakmışsın. Şimdi beni büyütmeye devam et.

Sevgiler
Hamsi

Haziran 01, 2011

arada olur öyle #42

bugün dört saatlik bi finale girdim, karşılıklı giriştik daha doğrusu birbirimize (: ama bu sınavın tek özelliği uzun sürmesi değildi, yıllardır bi o sınıf bi bu sınıf bölümde gezip dolaşıp girdiğim yazılı sınavların sonuncusuydu. bundan sonra o sınıfların herhangi birinde başka hiç bir sınavım olmayacak. sınav saat birbuçuk-beşçeyrek arasındaydı ama ben üçten sonra bu ve benzeri şeyleri düşündüm hep. içerlendim, nerelere gittim geldim ohoo.

ha bi de üçüncüye alıyorum dersi. yanlış olmasın.

bitti lan.