Aralık 23, 2011
arada olur öyle #60
içtimadan sonra bi çay içeyim dedim, bardağımın iç üst tarafında buğudan istanbul silueti oluştu, bakakaldım.
Aralık 11, 2011
Aralık 10, 2011
Aralık 09, 2011
Aralık 08, 2011
her yerde bir kırmızı var. #18
from the small of my back to the inside thigh
bite your lip, pretend you're asleep.
terapik dialoglar #30
-çarşaf var mı?
-yok bulunmuyo.
-nerden bulurum?
-valla şansına abicim bak ileriye doğru.
-tamam anladım.
benim aklım köşeli #33
bilen bilir.
temmuz ortasında bi gün izmirden istanbula, yani bugünüme gelirken, urladan manisa çıkışına kadar ağladım. nerden baksan iki-üç saat. niye ağladım, neden ağladım bilmiyorum. kırkaltı numarada oturup geçtiğim her yeri tekrar beynime kazırken hiç bişey demedim kenime, aktı o göz yaşları. karışmadım hiç. bi bildiğim varsa o da altı yıl yaşlandığımdı. dokunduğum, sevdiğim, iyiki var dediğim insanlarla dolu, hayal kırıklığı ve tıkanmışlıklarım, sessiz kalışlarım, kendimce hayatı duyuşum.. yaşanmışlık dolu koca altı yıl. ucunda altı yılı var ömrümün dedim kendi kendime. altı koca yıl. şimdi saatleri sayıyorum başka bi yaşam şekli için. ne olduğu belirsiz. muhtemelen yine ağlarım. napiym..
algı böyle bir şey evet #16
gidişlerim ardında yalnızlığı getirmese, bir defa da normal bi gidiş olsa mesela. ama olmuyor. anlamıyorum.
Aralık 07, 2011
Aralık 03, 2011
her yerde bir kırmızı var. #17
Aralık 02, 2011
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)