her ne oluyorsa o an oluveren, dileyim ki kıyamet kopuyordur mesela; ortalık toz duman. öyle böyle değil. yerde yaralılar var, kıyamet anında öyle yatıyorlar, iki olur üç olur. sessiz selalar çoktan okunmuştur belki de. tam da o an sırtı görünen bir adam var olur, o an. orada, öyle.
yaşananların ansızın oluşu anında yine kendi kendine olan bir var olma hali gibi durur öyle sırtı görünen adam. oluyordur ve sırtı görünür. öyle böyle değil. sırtı görünen adamın dertleri de vardır hani sorarsan, kolay bir gün geçirmemiştir belki de, kim bilir. ne de olsa orada durmak için güç gerekir, kararlılık ve de direnç gerekir. hiç yoksa bile yorgun, eğri ama sağlam bir sırt gerekir. o an orada olmak gerekir kısacası.
kıyamet koparken sırtın görünecekse öyle kolay duramazsın orada zaten. orada öyle duruyorsan da öyle olsun istemişsindir. çünkü, durmak bir erdemdir durmak ne olduğundan bağımsızdır ve sırtın yalnız değildir. çünkü, durmak bir var olma halidir. bu yüzdendir ki, sırtı görünen adam o an vardır ve duruyordur. öyle böyle değil. sırtı görünen adam gerçektir. başka bir deyişle, gerçek o an orada eğri ama sağlam bir sırtla var olmaktır. çünkü hayat akarken bir şeyler görürüz. ben, sırtı görünen bir adam gördüm.