etten ve kemikten olma fani insanların hayatında zaman ilerlerken norveç'li tanrıçam -beni tahtına, yukarıya çağıran hani- fikrini, aklını ve muhtemelen tüm zamanını babasına ve kuzey denizlerinde kulaç atan dalgıçlara ayırıyor, buna bugün de dahil. bana göre eşsiz şeyler deneyimliyor tıpkı "bana, hadi buraya yukarıya, yanıma gel" derken olduğu gibi. gideceğim yolu görmem için var ederek parlattığı kuzey ışıklarının aydınlatması sayesinde yolumu hala dahi görebiliyorum, insan özlüyor ve bir şekilde yaratma güdüsüyle direniyor. yaratıyor da. seni seviyorum, daha önemlisi seni anlıyorum kuzeyli tanrıçam.