tanımadığım insanlardan her gün mektuplar alıyorum. bana hayatlarını anlatıyorlar. dertlerinden, yakalarını hiç bırakmayan yalnızlıklarından söz ediyorlar. bana duydukları güven ve kardeşlik duygularını vurgulamaya özen gösteriyorlar. bu insanlar, sürekli tehdit altında bulunan dünyamızda umut veren sözcüklere hasrettiler. tanguy'u okuduklarında bu umudu bulduklarını sandıklarından gözlerini bana çevirdiler. onların bu kardeşliği benim için ne kadar hoşsa, duydukları güven de o kadar ağır bir yük. onları hayal kırıklığına uğratmaktan korkuyorum. sanatçıdan çok fazla şey bekliyorlar.