çalışma masamda çalışmayan bir saat var. dünya milim milim dönüyor, ben en gülecen halimle bir toplantıdan bir diğerine "tık"lıyor ve bağlanıyorum, ay yerini güneşe bırakıp sonra gökte tekrar beliriyor, sokağın curcunası hiçbir şeyden eksik değil, mevsimler mevsimleri getiriyor, su akıyor, rüzgar esiyor, bebekler büyüyüp çocuk oluyor ve anneler büyüyüp nine babalar ise dede oluyor, şarkılar yazılıyor ve türküler diziliyor, masallar anlatılıp ninniler dillendiriliyor, bazı geceler herkes uyuyor ama bazı geceler herkesin aklında bir soru beliriyor. dün, yerini yarına bırakıyor ama çalışma masamdaki saat öylece olduğu gibi duruyor. durmasını biliyor; akrep yelkovanı kovalamıyor. arada oluyor.