Ocak 09, 2011

terapik dialoglar #15

muhtemelen bir giriş cümlesi var burada ama kulaklık olduğundan nasıl bir giriş yaptı bilemiyorum, bir kaç saniye sonra ağzının oynayışından bana birşeyler dediğini anladım.


-...

-hı?
-çok oldu mu bekleyeli.
-eh biraz.
-tüh. gitmiştir dolmuş o zaman.
-yok yav geliyo ara ara, beklemezsin çok.
-e sen niye bekliyosun, demek ki gelmiyo.
-yok ben urlaya gitmiyorum, ondan, urla dolmuşu var, geçiyo, gelir birazdan.
-sen nereye gidiyosun ki?
-okula gidicem ben.
-hee ekenomiye mi, hmh, gülbahçeye mi? (buradan yanlışlıkla ekonomi dediğini, aslında iyte'yi kastettiğini anlıyoruz)
-aynen teknolojiye.
-ben de dokuzeylüldeyim. tınazda.
-oof, sizin işiniz bizden zor ya. ee napıyosun zor değil mi burdan git gel.
-yok ya bucada teyzem var onda kalıyorum.
-hee iyi o zaman. ee yok mu öğrenci evi durumları?
-olmaz mı yav var, ama zaten hergün biyerdeyim ne gerek var tekrar masrafa, pazartesi cuma ordayım zaten, cuma dönüyorum.
-iyimiş o zaman. senin canın mı sıkıldı, konuşasın mı geldi? hayırdır? (yokluyorum)
-hee yok ya öyle konuşayım dedim ya, gördüm.
-urlalı mısın?
-(onaylama ifadesi) buralıyız, pazarcı ya zaten peder, elimdeki cennet meyvasından anlaşılmıyo mu? ( enteresan)
-iyimiş.
-sen nerelisin?
-erzincan ben.
-aa mustafa abi? (arabanın önüne atlar, kollar iki yana açık, sevinç dolu). abiimm! (arabaya yönelir)
..
..
-kardeeş adın ne senin?
-hüseyin hüseyin. bak bu da mustafa abi, genç olan, çok kral adamdır haa. diğeri de hala oğlu bizim.
-eyvallah.