Aralık 28, 2014
Kasım 15, 2014
geleceğe not #20
şu an geçip giden zamanlarım için gelecekte pişman olmaktan çok korkuyorum. dahası üzülüyorum be. ne bir daha dün olacak, ne ben böyle olacağım, ne de misal on yıl sonra bu halimde olacağım. hiçbir şey yapamıyorum kendimi kendime özel hissettirecek. daha kendi gözümde bile bir özelliğim yokken hayatı nasıl kandırayım ki?
Kasım 03, 2014
algı böyle bir şey evet #87
aslında öyle çokta olmayacak şeyler değil istediklerim. 'ne istiyorum lan ben?' diye kendime sorduğumda kafam karışıyor tamam, ama aslında çokta öyle imkansız değil hiçbiri. mesela en başta yaşadığım için mutlu olmayı istiyorum.. yaşayamadıklarımdan çok yaşamayı hayal ettiğim, belki bir gün yaşarım dediklerimden ziyade yaşadıklarım bana 'hayat ne güzel lan' dedirtsin, dallanıp budaklandırmadan mesela.. ya da kafamı yastığa, herhangi bir yerde herhangi bir yastığa koyduğumda düşünecek bir şey bulamayayım. öyle, olduğu haliyle her şey yolunda olsun. daha da abartayım madem söylemişken, vay anasını diyeyim, ne yaşadım be! diyeyim.
Kasım 01, 2014
arada olur öyle #111
kaldık mı yine kendi kendimize.. böyle geçmez bu hayat deme, böyle geçecek zaten bu hayat.
Ekim 26, 2014
aynı dertten muzdarip #55
sanırım bazen yaşadığımı zannediyorum.. halbuki hayat benim düşündüğümden farklı gelişiyor, tamam olabilir de ama ben niye varım arkadaş o zaman?
Ağustos 25, 2014
aynı dertten muzdarip #54
"sen ve ben, ne sen varsın ne de ben, bir olmuşuz aşk elinden
yıldızları görülebilen göklere, aşkla atan kalplere, çıplak bütün ruhlara ait olan.."
rumi
yıldızları görülebilen göklere, aşkla atan kalplere, çıplak bütün ruhlara ait olan.."
rumi
terapik dialoglar #57
ilacı elinde tutan kişinin sesli düşünceleri: tesirin varsa göstereceksin üleyn!
kendisini tutan kişinin elindeki ilacın cevabı: şimdi siktim ebeni.
kendisini tutan kişinin elindeki ilacın cevabı: şimdi siktim ebeni.
Ağustos 24, 2014
Ağustos 17, 2014
Ağustos 12, 2014
algı böyle bir şey evet #86
bazen hayatımda değişen tek şey, gece kafamı yastığa koyduğum şehirler oluyor. aynı kendimi buluşuma bile şaşırmaz oluyorum, bu biraz canımı sıkıyor işte.
Ağustos 11, 2014
Temmuz 30, 2014
her yerde bir kırmızı var. #35
hep kalpler bir olacak değil ya,
biraz da fikrimiz bir olsun,
biraz da fikrimiz bir olsun,
dokunsun birbirine.
aynı dertten muzdarip #52
gazze
ve
yitik başka bir şehir
biraz da insanlık..
çocuklar çocukluğunu yitirecek,
kadınlar kadınlığını..
öyle gelecekse eğer
barış,
varsın yansın hayat
düşsün
ne kadar yıldız varsa
üstümüze..
ve
yitik başka bir şehir
biraz da insanlık..
çocuklar çocukluğunu yitirecek,
kadınlar kadınlığını..
öyle gelecekse eğer
barış,
varsın yansın hayat
düşsün
ne kadar yıldız varsa
üstümüze..
Temmuz 16, 2014
algı böyle bir şey evet #85
herkes o kadar çok var ve o kadar çok konuşuyor ki; bazen kendimi duyamıyorum, göremiyorum.
Haziran 26, 2014
Haziran 15, 2014
Haziran 10, 2014
algı böyle bir şey evet #84
insanlar bilerek ve istenilerek öldürülürken sesi çıkmayan, hatta üstüne 'oh olsun' diyen zihniyet, 'orada bu akşam olay var, otobüsler girmesin o semte' deyip olabilecek muhtemel zararlardan korumak uğruna otobüsün güzergahını değiştirebiliyor. demirden ve plastikten oluşan bir otobüse verilen önemin binde birini dahi bir insana göstermeyen zihniyetle karşı karşıya olmak...
Haziran 08, 2014
algı böyle bir şey evet #83
en azından denerdim.
Haziran 07, 2014
algı böyle bir şey evet #82
an olur bir şey değişir. herkes gider. her şey gider. sana yalnızlığın ve yazdıkların kalır. sonra bir kez daha üzüleceğini bilse dahi, en azından yazarken dürüst olmalı insan.
Mayıs 05, 2014
Nisan 11, 2014
geleceğe not #16
kapıdan çıkarken hep aynı kendini görüyorsan ve bundan rahatsızsan ya kapıyı değiştir, ya da kendini değiştir. bir dene en azından.
Nisan 04, 2014
Mart 23, 2014
algı böyle bir şey evet #79
eyy ümmet, tüm bitkiler secde ediyor yaradana ve boynunu eğiyor, der birisi. şu tütün denen bitki eğmiyor başını, diye ekler malum zat. diğer taraftan bir ses gelir; hadi, yakalım şu kafiri!
ve tütün ilk böyle yanar.
ve tütün ilk böyle yanar.
Mart 22, 2014
benim aklım köşeli #94
yine başladım kendime cevabı olmayan sorular sormaya. sormayıp bazı şeyleri öyle kabul edip yaşamak lazım tamam ama sormadan da olmuyor ki..
hoş geldin içimdeki ben.
hoş geldin içimdeki ben.
anlamadığım şeyler var #8
türdeş aynı aileden gelen karşıt cinsteki iki kişinin birbirlerine hücre aktarımı sonrası oluştuğumu biliyorum evet tamam ama onlar nasıl oldu, ya onlardan öncekiler, ve daha da öncekiler.. muallak.. neden ve nasıl şu an burada olduğumu bilmediğim ve çeşitli senaryolara rağmen nasıl bi şekilde hayata devam edeceğimi ve sonlandıracağımı, nereye gittiğimi bilmiyorum, nereye gitmem gerektiğini de bilmiyorum.. ama nedense hep bi hayatta kalma telaşım var, hadi ona içgüdü diyelim ama içgüdü ne lan? neden arkadaşlarım, sevgililerim, ailem, iş arkadaşlarım, görmesem de yaşadığını bildiğim ve daha yüzlerce insan var? herbirisiyle bireyselliğimi var eden etken ya da edilgen bi ilişkim var? hayata dair sorulacak onca soru varken biraraya gelmiş hücrelerin bi toplamı olan ben neden yaşıyorum öylesine. neden?
kafamın aynı olduğu adamlar #42
her nereye gitsem, yolum dumandır
bizi böyle kılan ahd-ü zamandır
zincir boynum sıktı hayli zamandır
açılın kapılar şaha gidelim
bizi böyle kılan ahd-ü zamandır
zincir boynum sıktı hayli zamandır
açılın kapılar şaha gidelim
algı böyle bir şey evet #78
hayatta hep kendi tercihlerimizin getirilerini yaşadığımızı sanarız ama gerçek şu ki hayat bir kurban seçip olası tüm oyunlarını ona oynatır. ve biz bir şekilde kendimizi olan bitene dahil eder ve yaşanılası görürüz. aslında ne olup bittiğinden haberimiz yok ve hiç olmadı, üzerinde durduğumuzun gezegenin "uydusu" denilen ay'a baktıkça bile nasıl bir gezegen ve evren düzeninde olduğumuzu ve dahası bu dünya üzerinde olan herşeyi sorgulamamız gayet normal olmalı. ama soru sorarsan sırasıyla tüm köylerden kovulursun. doğruyu söylersen de öyle..
Mart 16, 2014
algı böyle bir şey evet #77
seni kendime yakın buldum
uzaklarda turna olsan ne fayda
bana nazımın aşkı gerek
yer bulmuşsun mezarına ne fayda
uzaklarda turna olsan ne fayda
bana nazımın aşkı gerek
yer bulmuşsun mezarına ne fayda
aynı dertten muzdarip #50
iş çıkışı bazen bir yere gidip oturuyorum öyle kendimce; çevreme bakınıyorum. herkes bir şekil herkes bir mesaj derdinde. bu ne şimdi diyorum, ben nereye geldim? herkes neden olmayan bir kişilik peşinde, herkes neden bi av peşinde?
her yerde bir kırmızı var. #34
kadınıma, yılbaşından önce yeni yılda şans getirsin diye, kırmızı bir string aldım ama yeni yıla bir başıma yalnız girdim. şans mı, o da ne?
arada olur öyle #109
en nihayetinde yaşıyorum.
binlerce erkek üreme hücresinden hedef kadın hücresine ulaşmayı başaran, kuyruğunu hepsinden daha kuvvetli çalıştırıp hücreye varıp dölleyip bir şekilde kendimi var etmişim. rekabet sonrası diğer olası kardeşlerimi, diğer olası insanları eleyip hayata gelmişim, yaşadığım hayata bak.. ben değil de hemen dibimde çırpınan sperm o hücreye ulaşsaydı ne olurdu acaba..
insanlar bunu bir an bile düşünmeyip öyle bencil davranıyor ki, nesin lan sen diyesim geliyor..
binlerce erkek üreme hücresinden hedef kadın hücresine ulaşmayı başaran, kuyruğunu hepsinden daha kuvvetli çalıştırıp hücreye varıp dölleyip bir şekilde kendimi var etmişim. rekabet sonrası diğer olası kardeşlerimi, diğer olası insanları eleyip hayata gelmişim, yaşadığım hayata bak.. ben değil de hemen dibimde çırpınan sperm o hücreye ulaşsaydı ne olurdu acaba..
insanlar bunu bir an bile düşünmeyip öyle bencil davranıyor ki, nesin lan sen diyesim geliyor..
yol çizgileri #46
askerliğin acemilikteki onaltıncı günü. ayağıma karasular inmiş, terlik rahat ama ayak şiş.. bütün gün rap rup yürü; her adımla birlikte bağrılması gereken, sanki insanlıkta bir numara olabilmiş bir türk halkı hakkındaki en zoraki ve en mecbur ve en olmazsa olmaz dizeleri söylüyoruz bütün gün. bağırmazsan ceza yersin bağırdıkça için acır, öyle zamanlar işte.. yine akşam olmuş, herkes köşesine çekilmiş; kimi batak oynuyor, kimi gırgır peşinde. kimisinin gözünde fer kalmamış.. uzun mu uzun bi koridoru baştan başa yürürken ince mi ince bir şekilde ıslıkla "turnam gidersen mardine, turnam yare selam söyle" çalıyorum. hayaller kuruyorum. orada değilim aslında ama her adımda acıyla birlikte sabrediyorum. usta birliğim neresi olacak acaba? yüzünü dahi görmediğim deri koltuğunda oturan insanlar bana nasıl bir hayat yaşatacaklar acaba? neler göreceğim, yine nerelere dalıp gideceğim? kim bilir. istiyorum ki kafamı boşaltayım, bir şey düşünmeyeyim ama yok. aklımda bir turna, bir mardin, bir selam, bir gitmek, bir de yarim.
arada olur öyle #108
barda tek başına otururken barmenin sandalyelerden kalan son boş olanını sana sorma gereği duymadan alması.. yalnızsın lan işte demek gibi birşey..
kafamın aynı olduğu adamlar #42
bir gün gelir herkes kendi yoluna gider..
her şey nasıl başladıysa öyle biter..
her şey nasıl başladıysa öyle biter..
aynı dertten muzdarip #49
...
ama acılara alışılmaz
bir şeyler var değişecek
bir şeyler var değiştirmemiz gereken
önce acılardan başlanacak
...
ama acılara alışılmaz
bir şeyler var değişecek
bir şeyler var değiştirmemiz gereken
önce acılardan başlanacak
...
Mart 01, 2014
benim aklım köşeli #93
günün yarısı kendimle uğraşmakla geçiyor, geri kalan yarısında da bir şeyler yapmaya çalışıyoruz işte.
Şubat 27, 2014
aynı dertten muzdarip #48
istanbul'da bütün toplu taşıma araçlarını çember sakallılar kullanıyor. ama hepsi ya böyle bir şey olamaz. genç ya da sakalsız bir şoför görünce şaşıracak gibi oluyorum, ama şaşırmıyorum. insanları, eşsiz şoförlük kabiliyetiyle, aldıkları duraktan sallaya sallaya işe götürüp dönüşte yine aynı durağa bırakıyorlar. hepsinden tiksiniyorum artık.
algı böyle bir şey evet #75
...
içimizdeki şeytanlara zülfikarlarla saldırdık,
içimizdeki şeytanlara zülfikarlarla saldırdık,
gözyaşlarımızı bitti mi sandın?
Şubat 26, 2014
aynı dertten muzdarip #47
sisteme karşı olduğum (ve hala daha direndiğim) zamanların ardından kendimi içerisinde bulduğum -kaçınılmaz- iş dünyasının yaşattıklarının ardından bi başıma, ellerim cebimde yürüyüp yürüyüp en sonunda biyerlerde kendimi içer halde bulduğum zamanlarda şöyle bi olduğum hale bakıyorum, tanju okan'ın dediklerini görüyorum; benim en iyi dostum içkim sigaram.. onlar da terk ederdi olmasa param..
içimden bir kaç kez tekrarladıktan sonra tanju'yu tanju yapan yere, ve beni bana çokça düşündürmüş olan (özlediğim) iskele'ye dönüyorum. dalıyorum gidiyorum..
içimden bir kaç kez tekrarladıktan sonra tanju'yu tanju yapan yere, ve beni bana çokça düşündürmüş olan (özlediğim) iskele'ye dönüyorum. dalıyorum gidiyorum..
yol çizgileri #45
(en başta kendim olmak üzere) omuzdan tutup aloooo diye sarsmak istiyorum birilerini..
algı böyle bir şey evet #74
..
sevdiniz yalan, bildiniz yalan
nereye gitseniz
gittiniz yalan, döndünüz yalan..
sevdiniz yalan, bildiniz yalan
nereye gitseniz
gittiniz yalan, döndünüz yalan..
anlamadığım şeyler var #6
olmasa da olur, türündeki insanlardan olmamaya uğraştım hayatım boyunca. ama kendimi öyle değersiz hissediyorum ki gördüğüm, anladığım dünyada; olmasam da olur hani. fark nerede?
benim aklım köşeli #92
iki elim daha olsa aaah ah neler yapardım diye düşün(mey)edursun insanlar,ben birine kağıt birine kalem tutuştururdum, kesin!..
kafamın aynı olduğu adamlar #41
yapraklar yatağın olsun, kırlangıçlar arkadaşların.
yıldızlar yorganın olsun hem zaten gökte işsiz güçsüz duruyorlar..
yıldızlar yorganın olsun hem zaten gökte işsiz güçsüz duruyorlar..
Şubat 23, 2014
anlamadığım şeyler var #6
...
varken rüyaydın aklımda
yokken kabus mu oldun?
...
farkettim ki birkaç hafta geçse de aynı cümlelerdeyim, aynı cümleler kaldı aklımda.. tamam da neden?
varken rüyaydın aklımda
yokken kabus mu oldun?
...
farkettim ki birkaç hafta geçse de aynı cümlelerdeyim, aynı cümleler kaldı aklımda.. tamam da neden?
benim aklım köşeli #91
aslında muhtemel bir sona doğru ilerlerken hala neden güzel bir güne uyanma isteği duyuyorum, anlamıyorum.
Şubat 10, 2014
arada olur öyle #106
Günlerden bir gün, R2D2 gibi robotik hallerde mutfağa gidip son biramı buzdolabından alırkenki halim ve alibaba'nın beni görüp muhtemelen bu ne lan deyişi..
benim aklım köşeli #90
-şöyle bir dönüp belki on beş belki yirmi yıl önceme gittik diyelim; hep sorularla karşılaşıyorum.. aklımın kestiği ilk zamanlardan bu zamana kadar, hatta şu an içinde olduğum saate kadar, hep bir soru. hep cevap alınamamışlık, hep hayatın bir getirisi ve yaşamak durumunda olduğum bir an var. kabuğumu kırıp kendimi yarattığım gençlik zamanlarım da dahil buna. hep kendimi kandırmışım. karşı koyamayacağım bir ben ve yaşamak durumunda kalacağım bir hayat var. ister hayat bana adil davranmadı diyeyim, ister kendi kararlarım neticesinde buradayım işte bak, diyeyim. ne dersem diyeyim. hep sınırlı bir yaşantım oldu ve olacak. tüm bunları bir kenara bırakalım diyelim ki, çok uğraştım ve istediğimi yaşayabileceğim zamanlara çok yaklaştım -hep kıyısından dönsem de- belki de evet ama ne farkeder ki? bak işte buradayım, bugünü bu halimle yaşadım. yine çokça hayal edip çokça hayal kırıklıklarına uğradım, yine şaşırmamam gerekirken şaşırdım, yine o son ve yine o son. insan bir kez, iki kez belki, kendini o duruma iter ama hep mi böyle olur arkadaş?.. yaşıtlarımın yarısı ev kurmuş, aile kurmuş -boşananlar da var bu arada tabii ki- ve diğer yarısı başka bir noktada. birisiyle kendimi hiç kıyaslamadığımdan rahatlıkla banane diyebiliyorum ama işte kendimi düşününce neden hala böyle bir şanssızlık diye soruyorum. beş liralık değeri olmayacak insanlar sırf kendini olduğundan yüksekte düşündüğü ve ona göre davrandığı için iki adım atabilmişken sen neden hala dönüp durup aynı yere varıyorsun? diyorum.. bunu sormadan edemiyorum. hakkaten hayat o kadar mı eleyici, o kadar mı acımasız? o kadar mı zor? ne kadar zor olabilir ki? neden bu kadar karışık? ve ben neden hala böyle düşünüyorum? kendime dürüst olmam gerekir dediğim zamanlarda aklıma gelmeyenler beni neden zayıf anlarımda yakalıyor? şu anki yaşımda olmayı dileyip uğruna neyim varsa vereceğim zamanları düşünüp, şu an olduğum yaşı dahi neden yaşayamıyorum? hakikaten herkes mi gerçekten güçlü, herkes mi gerçekten farkında her şeyin? on yıl sonra keşke on yıl öncesinde olsam diyeceğimi -hala bir dünya varsa- bile bile neden bugünümü odamın bir köşesinde geçiriyorum? neden, neden, neden.. neden hala bir neden arıyorum? "ben de böyleyim işte" diyip cümleyi biritmem mi lazım? bitirmişim ne, bitirmemişim ne.. olmakla olmamak arasındaki fark hani nerede?
-yok.
aynı dertten muzdarip #45
şu yüce dağları duman kaplamış
yine mi gurbette kara haber var
seher vakti bu yerde kimler ağlamış
çimenler üstünde gözyaşları var
gözyaşları var
yine mi gurbette kara haber var
seher vakti bu yerde kimler ağlamış
çimenler üstünde gözyaşları var
gözyaşları var
algı böyle bir şey evet #73
gök soyundu, mevsimlerden deniz oldu,
poyrazla ıslak ıslak yosun koktu.
ey uzak ihtimallerle dokunduğum,
giyinirken cevapsız yüzleri;
neden yoktun.
neden yoktun.
..
poyrazla ıslak ıslak yosun koktu.
ey uzak ihtimallerle dokunduğum,
giyinirken cevapsız yüzleri;
neden yoktun.
neden yoktun.
..
Şubat 03, 2014
yol çizgileri #44
şimdi kaybediyoruz gibi olsa da bazı geceler
kazandık aslında biz..
..
diye başlar giderim ben bu gece..
kazandık aslında biz..
..
diye başlar giderim ben bu gece..
anlamadığım şeyler var #4
insanoğlunun onlarca içgüdüsü, hissi, bir şeyi var. ama neden bazıları diğerlerini bu kadar çok kırıyor, anlamıyorum?
benim aklım köşeli #89
altı kırmızı renkli çay bardakları sistemin genelde çay severe özelde de benim gibi demli çay severe hakaretidir! üretimin, son olmasa da, vardığı en adice bir noktadır. nokta.
Şubat 02, 2014
kafamın aynı olduğu adamlar #40
"geleceğim bekle" dedi, gitti.
ben beklemedim, o da gelmedi.
ölüm gibi bir şey oldu,
ama kimse ölmedi.
kafamın aynı olduğu adamlar #39
..
..
sana gitme demeyeceğim,
gene de sen bilirsin.
yalanlar istiyorsan yalanlar söyleyeyim,
incinirsin.
..
..
..
sana gitme demeyeceğim,
gene de sen bilirsin.
yalanlar istiyorsan yalanlar söyleyeyim,
incinirsin.
..
..
Ocak 26, 2014
anlamadığım şeyler var #3
unuttun mu beni
her şeyimi
sildin mi bütün izlerimi
hiç düşmedim mi aklına
hiç çalmadı mı o şarkı?
her şeyimi
sildin mi bütün izlerimi
hiç düşmedim mi aklına
hiç çalmadı mı o şarkı?
algı böyle bir şey evet #72
bir insanın yalnız olduğu geceyle yalnız kaldığı gece farklıdır. farklı imiş. bunu anladık.
Ocak 23, 2014
anlamadığım şeyler var #2
ben ölmeden önce, bir sürü dostum vardı.
ben ölmeden önce, bir sürü aşkım oldu.
herşeye rağmen pişman değilim.
herşeye rağmen,
pişman değilim.
ama yine de,
bazen düşündüğümde,
bir gün gelir de,
yaşarım ben de yine?
tüm aşklarım,
yalan mıydı ey tanrım?
çok yalnızım.
eriyorum yavaş yavaş,
yavaş yavaş.
ben ölmeden önce, bir sürü aşkım oldu.
herşeye rağmen pişman değilim.
herşeye rağmen,
pişman değilim.
ama yine de,
bazen düşündüğümde,
bir gün gelir de,
yaşarım ben de yine?
tüm aşklarım,
yalan mıydı ey tanrım?
çok yalnızım.
eriyorum yavaş yavaş,
yavaş yavaş.
Ocak 20, 2014
benim aklım köşeli #87
içi iplerle dolu bi yastıkta uyuyorum.
kimi kaz tüyünde uyur, kimi yün kimi başka bişey. ben her gece iplerin üzerine koyuyorum kafamı..
kimi kaz tüyünde uyur, kimi yün kimi başka bişey. ben her gece iplerin üzerine koyuyorum kafamı..
Ocak 19, 2014
Ocak 13, 2014
Ocak 09, 2014
algı böyle bir şey evet #69
"mutlu olmanın yolunu
karşıdakini mutlu etmek sanıyorduk.
yanıldık.
çünkü ne kadar mutlu ettiysek,
o kadar yalnız kaldık."
demiş cemal süreya
ve göçmüş gitmiş bu dünyadan.
ondört yıl evvel,
tam da bugün.
ben daha çocukmuşum,
büyümüş ve
söylediği gibi olmuşum.
karşıdakini mutlu etmek sanıyorduk.
yanıldık.
çünkü ne kadar mutlu ettiysek,
o kadar yalnız kaldık."
demiş cemal süreya
ve göçmüş gitmiş bu dünyadan.
ondört yıl evvel,
tam da bugün.
ben daha çocukmuşum,
büyümüş ve
söylediği gibi olmuşum.
kafamın aynı olduğu adamlar #37
aşk
şimdi sen kalkıp gidiyorsun. git.
gözlerin durur mu onlar da gidiyorlar. gitsinler.
oysa ben senin gözlerinsiz edemem bilirsin
oysa allah bilir bugün iyi uyanmıştık
sevgiyeydi ilk açılışı gözlerimizin sırf onaydı.
bir kuş konmuş parmaklarıma uzun uzun ötmüştü
bir sevişmek gelmiş bir daha gitmemişti
yoktu dünlerde evelsi günlerdeki yoksulluğumuz
sanki hiç olmamıştı
oysa kalbim işte şuracıkta çarpıyordu
şurda senin gözlerindeki bakımsız mavi, güzel laflı istanbullular
şurda da etin çoğalıyordu dokundukça lafların dünyaların
öyle düzeltici öyle yerine getiriciydi sevmek
ki karaköy köprüsüne yağmur yağarken
bıraksalar gökyüzü kendini ikiye bölecekti
çünkü iki kişiydik
oysa bir bardak su yetiyordu saçlarını ıslatmaya
bir dilim ekmeğin bir iki zeytinin başınaydı doymamız
seni bir kere öpsem ikinin hatırı kalıyordu
iki kere öpeyim desem üçün boynu bükük
yüzünün bitip vücudunun başladığı yerde
memelerin vardı memelerin kahramandı sonra
sonrası iyilik güzellik
cemal süreya
1954 yılı
şimdi sen kalkıp gidiyorsun. git.
gözlerin durur mu onlar da gidiyorlar. gitsinler.
oysa ben senin gözlerinsiz edemem bilirsin
oysa allah bilir bugün iyi uyanmıştık
sevgiyeydi ilk açılışı gözlerimizin sırf onaydı.
bir kuş konmuş parmaklarıma uzun uzun ötmüştü
bir sevişmek gelmiş bir daha gitmemişti
yoktu dünlerde evelsi günlerdeki yoksulluğumuz
sanki hiç olmamıştı
oysa kalbim işte şuracıkta çarpıyordu
şurda senin gözlerindeki bakımsız mavi, güzel laflı istanbullular
şurda da etin çoğalıyordu dokundukça lafların dünyaların
öyle düzeltici öyle yerine getiriciydi sevmek
ki karaköy köprüsüne yağmur yağarken
bıraksalar gökyüzü kendini ikiye bölecekti
çünkü iki kişiydik
oysa bir bardak su yetiyordu saçlarını ıslatmaya
bir dilim ekmeğin bir iki zeytinin başınaydı doymamız
seni bir kere öpsem ikinin hatırı kalıyordu
iki kere öpeyim desem üçün boynu bükük
yüzünün bitip vücudunun başladığı yerde
memelerin vardı memelerin kahramandı sonra
sonrası iyilik güzellik
cemal süreya
1954 yılı
Ocak 08, 2014
algı böyle bir şey evet #68
gecelerle sorunum yok gibi -yorgun düşüp uyuduğumdan olabilir- ama hava kararmaya yakın içim bir garip, içim bir yalnız ki anlatamam..
Ocak 05, 2014
arada olur öyle #103
thodoros polikandriotis - erinaki
yine.. yeniden..
ne zaman yalnız bulsam kendimi, kulağımda bu parça, kulağımda bu yalnızlık.. o hep deniz kenarında gözüm denizde kafam öne eğik tek kalmış ben..
yine.. yeniden..
ne zaman yalnız bulsam kendimi, kulağımda bu parça, kulağımda bu yalnızlık.. o hep deniz kenarında gözüm denizde kafam öne eğik tek kalmış ben..
Ocak 02, 2014
yol çizgileri #41
..
...
mutlu olmak varken bu dünyada
geceler geldi dayandı kapımıza
olduk acımızla sarmaş dolaş
bekledik düşümüzle koyun koyuna
...
..
...
mutlu olmak varken bu dünyada
geceler geldi dayandı kapımıza
olduk acımızla sarmaş dolaş
bekledik düşümüzle koyun koyuna
...
..
benim aklım köşeli #86
en üstünde ihtiyaç listesi yazan, bir zamanlar not aldığım kağıtta şunlar var;
pil şarj aleti
peligom
çakmak gazı
biber gazı oleey
pil şarj aleti
peligom
çakmak gazı
biber gazı oleey
algı böyle bir şey evet #67
dram burada işte: yüksek sesle düşünmekten kaçın; hayata bir oyalama gözüyle bakmaktan vazgeç; bunun ötesinde her şeyin acısını çek sessizce; ve gerçekliğe karşı öfkelenerek yücel. herkesten kopup ayrılmak her insanın elinde olan bir şeydir.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)