bu benim kanadım olabilirdi.
artık yeni bir yer belirlemek gerek. yine havalandık insanların topraklarından kendi gökyüzümüze. bakalım bir daha ne zaman yere değecek ayaklarımız. ne zaman hissedeceğiz toprağı.
birini sevince sanki toprağa kök salıyor insan nefsi. onunla yaşıyor. onu görüyor. onu duyuyor. onu duyumluyor.
pek tabi bu arada zaman akıp gidiyor yalnızlığından şikayetçi bir vaziyette ama kimin umrunda ki? ne farkeder ki zaten değil mi? geçiyor ulan zaman. uyanın. ya da uyumaya devam edin malum saat geç oldu zaten.
geç artık. çok geç.
peki şu an gökyüzüne bakabilir misin?
dinle. duyuyosun değil mi?