humata, hūxta, huvaršta.
rüzgar, gökyüzü, sonsuzluk, güneş ve bir de sevgi her yolu güzelleştiriyor. bir an için üzerinden -veya içinden- geçtiğin yolda o bir an içerisinde koskoca bir hayat oluşuyor, kayboluyor, oluşuyor, kayboluyor..
sen yolda giderken kenarda bir yerde kuşun biri su içmek için ürkekçe bir su birikintisine yaklaşıyor mesela. rüzgar esiyor. önce sağına soluna bakıyor, güvenmiyor. tedirgin. kaygıyla içilen bir yudum suyun az ilerisindeki tırtılın ise dünya umrunda değilmiş gibi çimenden çimene öyle umarsız bir yürüyüşü var. gören "bu ne rahatlık?" der. ama işte evi yok, döneceği bir yer yok, bekleyeni de yok zaten sırf durmamak için sadece yürüyor ama ona sorarsan hayat öyle gelişmiyor. hayat durmuyor, oluyor. gökyüzü berrak. tırtıl yanılıyor. bunları gören az ötedeki bir ağacın dalları birbirine çarpıyor. hava hışırdıyor. az kaldı bahara der gibi son bir kuru gürültü peşindeler belki de kim bilir? ağaç, kendi kendine, baksana ne güzel işte kuş uçuyor, bak bak görüyor musun tırtıl umarsızca yürüyor ama ben hep burada böylece duruyorum diyip iç geçiriyor. hava hışırdıyor. fikrini kimse sormamış ki zaten öylece bir ağaç olmuş, orada öylece duruyor. anlatıyor. sessizce, fısıldarcasına konuşuyor. sonsuzluğu basitçe anlatmaya çalışıyor.
kuş, ağacı duyunca su içmeyi bırakıyor. tedirginliği geçiyor. kafasını kaldırıp "ne kadar güzel bir ağaçsın!" diyor dudağının kenarındaki su damlasıyla. kuş "ben hep burada mıydım, sen hep burada mıydın?" diye sorunca ağaç "buradayız evet" diyip ekliyor; burada yaşıyoruz. birbirine çarpan dallar duruyor. bir an sessizlik oluyor, herkes düşünüyor ama tırtıl hala yürüyor. bu ne şimdi? diyen anlamsız sallanmalar arasında kuru gürültücü dallar tam da senin yoldan geçtiğin o an tüm bunları birbirine soruyor; "tüm bunlar gerçek mi?". tırtıl olan biteni duyup görüyor, yüzünde tebessümle yürüyor. umursamıyor. çimenden çimene umarsızca yürüyor.
kuş ağaçla konuşuyor, yol suyla bölünüyor, ağaç tırtılı çağırıyor, çimen kuşa bakıyor. yolda güzel şeyler oluyor.
geçtiğin yoldaki bir saniyede hayat oluşuyor, kayboluyor, oluşuyor, kayboluyor ve tekrar oluşuyor. yollar kendi güzelliğini kendi içerisinde zaten var ediyor. sorman gereken soru şu; "tüm bunlar gerçek mi?".