ne düşünüyorum biliyor musun? nasıl olsa hatırlarsın ama sana birkaç ipucu bırakıyorum bugün. istese dünyayı parmağında çevirecek -ki çeviriyor da, her istediğinde- birinin gecesine konuk olmak bambaşka bir his. nefis. karşında oturdukça, orada seninle olacağı için üzerine büründüğü en güzel ruhuyla karşında oldukça, sadece sen ol ve anın tadını çıkar. bak, dinle, hisset ve var et. bunu yapabildiğini biliyorum zaten ama öğüt bunlar işte, dinle beni. belki de bu kadarı zaten yetiyordur bu hayatı kurmaya, unutma. düşünsene rüyasında seni görüyor bugün, seni düşünüp uyuyor. uykusuzluktan gözleri yanıyor ama direniyor uykuya, senin geç gelecek bir cevabını bekliyor. seni, o var ediyor. onu, sen var ediyorsun. bütün hücreleri rahat uyumak için senin geciken cevabını beklemek üzere yorgunluğa ve uykuya direniyor. bunu yapıyor da. gerçeklik burada başlıyor zaten, bunlar gerçek. bu his dünyaya bir şekilde gelmiş olan bizler için yaşanması ender şeyler belki de kim bilir? bunlar yaşanıyor, tam da şu an ben sana bunları yazarken yaşanıyor. bunlar gerçek. sana öğütlediğim bu cümlerleri de zaten bu gerçek hisler düşündürüyor. hep sorarız ya kendimize yıllardır 'neden buradayız?' diye, 'neden bu kadar yoğun ve gerçek oluyor bende hayat?' diye. işte bu yüzden buradayız, hayattayız. bak, dinle, hisset ve var et. başkası söylerse hemen inanma tabii bir düşün bunu ama bak ne diyeceğim; 'sen sadece kendin gibi ol, özgürsün' demek seni hayattan, kendinden ve ondan, gerçek hislerden, olandan ve olacak olandan uzaklaştırmıyor. ne olacaksa öyle olması gerektiği gibi olacak merak etme. istemekten asla vaz geçme. bir veda seni o andan alıp bambaşka bir yere koyuyor ve bu gerçeklik var olmaya her zaman devam ediyor. bu, hayatın gizli bir şifresi gibi. bunu unutma.