marco polo, tek tek her taşıyla bir köprüyü anlatıyor.
"peki köprüyü taşıyan taş hangisi?" diye sorar kubilay han.
"köprüyü taşıyan şu taş ya da bu taş değil, taşların oluşturduğu kemerin kavsi", der marco.
kubilay han sessiz kalır bir süre, düşünür. sonra ekler: "neden taşları anlatıp duruyorsun bana? beni ilgilendiren tek şey var, o da kemer."
marco cevap verir: "taşlar yoksa kemer de yoktur."