Aralık 28, 2024

aynı dertten muzdarip #97

dudaklar titrer. gece çırpınır. orman soluk alır.
çekindiğin ne? gönder beni kollarının gecesine.
....

kafamın aynı olduğu kadınlar #5

mor gemilerin – nergis denizlerinde –
hafifçe sallandığı yerde –
olağandışı denizciler – kaynaşır –
ve sonra – rıhtım durgunlaşır!

kafamın aynı olduğu kadınlar #4

insan için çok geçti –
tanrı içinse erkendi – 
kâinat - yardım edemiyordu –
ama dualar – hâlâ – bizimleydi –

ne mükemmeldir cennet –
elde edilemeyince – dünya –
eski komşumuzun – tanrı'nın yüzü
ne konuksever – görünür – bir anda –

algı böyle bir şey evet #204

...
ne güzeldin
uzayan, hep uzayan ellerin vardı
bütün çocukların ağzıyla konuşur gibiydin
gözlerinden bir gül çıkarıp atamasan da
her bakışın bir gül dolgunluğuyla açardı
bunun için hiç uçurumlara yürümedin, denizleri bilmedin
duraklarda hep kendini bekledin
herkesin indiği otobüslere bindin usulca

Aralık 25, 2024

arada olur öyle #201

bir christmas geleneğim; coto de imaz.. teşekkürler doğa, teşekkürler sevgi, teşekkürler hayat!

benim aklım köşeli #166

karayolları genel müdürlüğü'nden gündeme dair açıklama şu şekilde: taşlar yerine oturdu!

Aralık 21, 2024

terapik dialoglar #111















-kendimi bu hayattan kurtarmaya karar verdim. ne için mi? bunu anlamana yardım etmeyecektir ve bunun hakkında seninle konuşamam, anlayamazsınız. anlamayacağınız için değil, çünkü benim hissettiklerimi hissedemezsiniz. duygularımı anlayıp paylaşabilirsiniz, bana merhamet gösterebilirsiniz. ama acımı hissedebilir misiniz? hayır. acı çekersiniz ve ben de çekerim, sizi anlarım. acımı anlayabilirsiniz ama onu hissedemezsiniz. sizi gerçek bir müslüman olarak gördüğüm için bu yardımı istiyorum, yardım edebilir misiniz?

-evet, sizi anlıyorum. fakat intihar etmek doğru değildir. intiharı hadislere, on iki imamımıza ve kuran'a danıştığımızdan bu yana insanın kendini öldürmemesi gerektiğini söyleriz. allah, insana bedenini emanet verir. insan o vücuda eziyet etmemeli. sizi anlıyorum, farklı açılardan intihara baktığımızda.. bu doğru.

-ama size nasihate ihtiyacım olmadığını söyledim. eğer nasihat isteseydim öğremini tamamlamış, daha fazla deneyimli birisine yönelirdim. basit bir şekilde soruyorum ellerinizle yardımcı olmanız için.

-elim, allah'ın adaletini yerine getirir. sizin istediğiniz şey doğru değil.

-intiharın en büyük günahlardan birisi olduğunu biliyorum. fakat mutsuz olmak da büyük bir günah. mutsuzken başka insanları incitirsiniz, bu da bir günah değil mi? başkalarını incittiğinizde bu bir günah değil midir? aileni incitiyorsun, arkadaşlarını, kendini incitiyorsun. bu bir günah değil mi? eğer seni incitirsem bu bir günah değildir fakat kendimi öldürürsem, öyle midir?

-haklısınız.

-size yakın insanları incitiyorsanız bu da büyük bir günahtır.

Aralık 19, 2024

kafamın aynı olduğu kadınlar #3

...

inleyiş titriyor, gözyaşı oynuyor
ah bırak, bırak kaçıp kurtulayım
senden, ey günahın coşkun pınarı
en iyisi bu belki de, senden sakınayım

...

kafamın aynı olduğu kadınlar #2

...

ah, olur da bir gün sen de özlersen
olur da bir gün sen de gözlerimle buluşmayı istersen
uzanıp tutuver elimi bir gün
utanır, diyemem, ne olur geri dön

her şey bana seni hatırlatır unutmak isterken
utanırım hep o acılı şarkılarla ağlarken
bazen bir dost ya da bir çiçekle evime gelirsin
her şey seni hatırlatır da yeniden
geri dön, geri dön

...

terapik dialoglar #110

~bugün, sabah~

-buen día señor, que tenga un buen día!
-buen día señora gracias, eres muy amable!

~bugün, akşam~

-merhaba merhaba abi otur hadi gidelim.. orada trafik var abicim şöyle yapalım...
-taksici kardeş acelem yok, tek parça gidelim yeter!

arada olur öyle #200

...

bana bu şarkıyı yazdıran
bana üç maymun yaptıran
beni bu içiren sünger gibi
bu aşkın ızdırabını

ne kendine acı ne ona
şehirler o olur sen kaçarsın
kalbim ölü bulundu dün sabah
ben bu aşkın ızdırabını

...

benim aklım köşeli #165

sayfada listelenen gönderi sayısı yaşımla aynı ilerliyor uzunca bir süredir. günlerden bir gün öyle olsun istemiş ve yapmıştım; her yeni yaşımda birer birer artıyor sayfada listelenen gönderi sayısı.. zamanla tükenen bir hayat ve gittikçe artan bir sayfada listelenen gönderi sayısı..

Aralık 11, 2024

gelecek dertleri #14

-anıları yükle, enter!
-anılarınız yükleniyor... lütfen bekleyin...
-...
-hata algılandı. anılarınız hedef kişiyle eşleştirilemedi.
-tekrar dene, enter!
-yükleniyor... hata algılandı. anılarınız hedef kişiyle eşleştirilemedi.
-hadi ama yapma.. tekrar dene, enter!
-yükleniyor.. hata algılandı. anılarınızın senkronizasyonunda bir hataya rastlandı, anılarınız hedef kişiyle eşleştirilemiyor. sistem kapatılıyor. kapatma işlemi sonrasında lütfen sistemi yeniden başlatınız ve hatanın devamı halinde en yakın teknik servisle iletişime geçiniz.
-anlaşıldı anlaşıldı..

aynı dertten muzdarip #96

kendine yaslanan dik durur.

terapik dialoglar #109

-bunca şeyler oldu ve hala anlamıyorum, neden sustun?
-seni kendime sakladım!

algı böyle bir şey evet #203

tanımadığım insanlardan her gün mektuplar alıyorum. bana hayatlarını anlatıyorlar. dertlerinden, yakalarını hiç bırakmayan yalnızlıklarından söz ediyorlar. bana duydukları güven ve kardeşlik duygularını vurgulamaya özen gösteriyorlar. bu insanlar, sürekli tehdit altında bulunan dünyamızda umut veren sözcüklere hasrettiler. tanguy'u okuduklarında bu umudu bulduklarını sandıklarından gözlerini bana çevirdiler. onların bu kardeşliği benim için ne kadar hoşsa, duydukları güven de o kadar ağır bir yük. onları hayal kırıklığına uğratmaktan korkuyorum. sanatçıdan çok fazla şey bekliyorlar.

kafamın aynı olduğu kadınlar #1

gözlerimin etrafındaki çizgiler artık belli oluyor
bütün o çizgiler son bir yılda oldu
sana, bana, bize ağlarken
ben leyla olmuşum kimin umrunda, mecnun çoktan gitmişken?
bu ne garip bir yangındı böyle, sen söndün ben yanarken

peki ben neden hala böyleyim, neden hala geçmişteyim?
belki de ben sana hala aşığım? işte tam burada karşındayım
ya şimdi tut elimden, ya da bir daha söz etme özlemekten

ben sana hala aşığım, işte tam burada karşındayım
ya şimdi tut elimden, ya da bir daha söz etme özlemekten
çok karışığım zaten
...

Aralık 09, 2024

algı böyle bir şey evet #202

bu yıl olabildiği kadar farklı milletten yazarların kitaplarını okudum ve bu değerli yazarların eserlerini çevirdim ellerimde sayfa sayfa. oku oku, okumak iyidir dedim kendime. birçok sonuca varılabilir tabii ki. bunların ilki şu olabilir; anadolu kültürü çok derin ve çok benzersiz, gerçekten özel. bakma şimdi tren olup birbirini düzen anadolu köylerine, gündemden arka planda kalan gerçek anadolu kültürünü anlatıyorum. diğer bir gerçek ise her toplum inanılmaz değerlere sahip. yirmili yaşlarındaki ispanyol bir hanımefendinin ilk kitabı beni değiştirdi bile, tıpkı çoktan göçüp gitmiş bir çekyalı abimiz gibi. ve bir şey daha gördüm; düşüncelerimiz benzer, çektiğimiz acılar aynı, tıkandığımız ve bir cevap aradığımız sorular birbirinin kopyası. sadece içerisinde olduğumuz toplum ve coğrafi lokasyonumuz farklı. ezcümle; çok şey öğrendim okudukça, çok şey anladım ve çokça da değiştim. ve galiba en önemlisi böylece onları da çokça var ettim ellerimde çevrilen sayfalarla. biz bizi anlarız.

Aralık 04, 2024

algı böyle bir şey evet #201

...

gençliğin, onun bezediği onurlu kisvesine adardın
bir: bir, bir, bir, bir, bir: iki, bir, üç, dört

karanlığın içinden
                        ...
                        tarafımıza telmih edildi

Aralık 03, 2024

benim aklım köşeli #164

hey heyler

hey (merhaba)
hei (okunuşu hey; ecnebi merhabası)
hey! (pardon, bir dur bakalım!)
hey hey (buradayım buradayım bana bak)
heeey (ya tamam yok öyle bir şey, bir dur beni dinle)
heeey! (aloo, kime diyorum?)
hey gidi heyy (geçmiş özlemi, anılar ah o anılar)
hey de hey (bir tutturdular ki sorma)
heyt be! (aslanım benim, yaparsın!)
heyyo (selam, naber dostum?)

her yerde bir kırmızı var. #72

elleri önlerinde bir masanın etrafına oturmuş dört kişinin fotoğrafı.

~

ortada küçük bir toprak kâsede
pipo için için yanıyor. yanında gaz lambası. duvarlarda azman dikdörtgenler.
"zamanın başlangıcı" diyeceğim buna
diye düşündü geryon odaya bir yerlerden korkunç bir soğuk dolmuştu.
çok vakit alıyordu
makineyi ayarlaması. ellerini ne zaman kımıldatmaya kalksa
etraflarında bir anın muazzam havuzları açılıyordu.
soğuk görüş alanının iki tarafını rendeliyor ortada daracık bir kanal
bırakıyordu
şokun aktığı - geryon aniden
yere oturdu. hayatında hiç bu kadar kafayı bulmamıştı. çok çıplağım,
diye düşündü. çok derin göründü bu düşünce.
ve birine âşık olmak istiyorum. bu da en derinlerine kadar çöktü. çok yanlış.
yanlış tek bir parmak gibi geldi
odayı dilimleye dilimleye ve geryon başını kaçırdı. o neydi? dedi ötekilerden
biri
asırlar sonra gözlerini ona çevirerek.

Aralık 01, 2024

kafamın aynı olduğu adamlar #124

geldiğimizde otlar yemyeşildi
ve kuzeydeydi güneş
kömür deposu boşaldı işte
mamak'a sonbahar geldi

güneş altında tutsaklar
geçen sonbahara bakıyorlar
şirin mi şirin gecekondu evleri
samsun asfaltında otomobiller
ne güzeldir yollarda olmak şimdi

arada olur öyle #198

ben de bekliyorum.
ben de özlüyorum.
ben de dinliyorum.
ben de üzülüyorum.
ben de varsayıyorum.
ben de kırılıyorum.
ben de vazgeçiyorum.
ben de hatırlıyorum.
ben de unutuyorum.
ben de umuyorum.
ben de gülüyorum.
ben de uyumuyorum.
ben de anlıyorum.
ben de biliyorum.
ben de sessizim.
ben de seziyorum.
ben de dinliyorum.
ben de hayalini kuruyorum.
ben de çığlık atıyorum.
ben de erteliyorum.
ben de hissediyorum.
ben de okuyorum.
ben de sorguluyorum.
ben de hak veriyorum.
ben de bekliyorum.

benim aklım köşeli #163

imtiyaz: ben bunu affettim, allah da beni affetsin!

benim aklım köşeli #162

insanlık tarihi açısından gayet mühim ve görülesi bir müze tasviri ile sadece amacına hizmet eden verimli bir çöpten geri kazanım tesisi arasında geziniyor hafızam.

algı böyle bir şey evet #200

yaşlı usta zafer arabası sürücüsü
            nestor'a git de,
zihninin deposunda ne var ne yok görelim.
nezaketle sor ona, bilge kişidir o zira
tarihi anlatsın sana, yalanları değil

...

ve aydınlık karanlıkta ışıyor;
karanlıksa bunu anlamıyor
kimileri diyor ki, varmış
tanrı'da / kopkoyu lâkin
göz kamaştırıcı bir karanlık

...

nestor konuşurken,
güneş gökten uzaklaştı /
ve hüzün yer
                    yüzüne indi

Kasım 30, 2024

aynı dertten muzdarip #95

toprak yağmura, ben sana aşık olduk yeniden

sabretmenin bir sınırı var bu hayatta. beklemek bir yerde bitiyor ve dengeler değişiyor; mesela sadece kendi galaksilerinde yaşayan dünyalara özgü bir şey gerçekleşip -hiç bitmeyecek gibi yaşanan- gün bitiyor, ve her yer kararıyor. her dünyanın güneşi yaşanan o güne sırtını çeviriyor.

~girdi aklıma her gece tanıdık bir melodi

gece, acımasızca geliyor. sabrediyorsun. gece uğraşıyor didiniyor ve yeni bir günü getiriyor.

ve hep uykuya dalmadan düşündüm geceleri

sabrın sonu beliriyor. sabrın sonu hatıralar, sabrın sonu yaşananlar ve sabrın sonu sana kalanlar oluyor. dengeyi düşünüyorsun. galaksileri ve bu galaksilerin dünyalarını düşünüyorsun. bir de gece var.

yüz binlerce yıldır böyledir gider

insan kendini her şeyin tanrısı zannediyor.

Kasım 29, 2024

Kasım 26, 2024

benim aklım köşeli #162

iki dünya karışırken
bir yarın olmalı

biz değilsek dâhi
iki dünya
bir şekilde kazanmalı

terapik dialoglar #107

-yel kayadan ne alır?
-yel kayadan -ancak- toz alır!

Kasım 24, 2024

algı böyle bir şey evet #199

eğrimiz doğrumuz kalmadı bugün, yok bir yalanımız
olan oluyor bak, ve-
dünya dönüyor, var bir an'ımız

özlemeyi övmüştüm daha dün, nasıl da yanılmışım
özlemek en gerçek şey, ve-
dünya dönüyor, biz varsak tamamız

algı böyle bir şey evet #198

yerim yokmuş bu bahar, dilim eksik omuzlarım dar
bugün olmadı, bayram gelsin yarın
o sabaha dek yazgım gözümle dünya

isyan olmuş, deprem olmuş yuvam
sevenim annem siyah almış, melek olmuş sağır
mahrum her sözüm çığlık feryat figân olmuş
gül canım kızım, siyah halinden sorumlu var

uçurtmam şahit yaram, farkım yarım adım unutmam
niyetin güzel imiş inatla
yetersizliğim görünmez, kızımsın aslında


isyan olmuş, deprem olmuş yuvam
sevenim annem dilsiz sırdaş, melek olmuş sağır
mahrum her sözüm çığlık feryat figân olmuş
gül canım kızım, siyah halinden sorumlu var

kafamın aynı olduğu adamlar #123

kut, kendine de aykırı bulduğun kendindir.

aynı dertten muzdarip #94

mayın tarlasında dolaşıp durmuşum aşk sanıp da
herkes arkamdan bağırmış, kimseyi duymamışım
savaş filmlerinde olur ya yaralı yaralı devam etmişim
sonuna kadar aşk ya, yanımdasın sanmışım

mayın tarlasında yürüyüp durmuşum aşk sanıp da
tel örgülerde durmamış, bir delikten geçmişim
her şey bana dur demiş, kulağım darbe almış duymamışım
sonuna kadar aşk ya, sadece inanmışım

koşmuşum, düşmüşüm, kalkmışım
sevişmek sevmekten gelir, inanmışım
elimden tuttuğunda öyle bir güvenmişim ki
bize bir şey olmaz, sanmışım

mayın tarlasında bir adam sevmişim aşk sanıp da (aşk sanıp da)
soyunup korkusuzca çırılçıplak kalmışım
aşk filmlerinde olur ya işte öyle sevmişim
sonunda bedenim sağlam bulunmuş, yüreğim paramparça

mayın tarlasında dolaşıp durmuşum aşk sanıp da
herkes arkamdan bağırmış, kimseyi duymamışım
savaş filmlerinde olur ya yaralı yaralı devam etmişim
sonuna kadar aşk ya, yanımdasın sanmışım

koşmuşum, düşmüşüm, kalkmışım
sevişmek sevmekten gelir, inanmışım
elimden tuttuğunda öyle bir güvenmişim ki
bize bir şey olmaz, sanmışım

mayın tarlasında bir adam sevmişim aşk sanıp da (aşk sanıp da)
soyunup korkusuzca çırılçıplak kalmışım
aşk filmlerinde olur ya işte öyle sevmişim
sonunda bedenim sağlam bulunmuş, yüreğim paramparça

Kasım 23, 2024

her yerde bir kırmızı var. #71

kırmızı dünya ve
tamtakım kırmızı rüzgarları bâki kaldı

geryon kalamadı

algı böyle bir şey evet #197

haklıların uykusu baldan tatlıdır.

~

geryon küçükken uyumayı severdi
ama ondan daha çok uyanmayı severdi.
pijamayla dışarı koşardı.
sert sabah rüzgârı hayat yıldırımları üfürürdü gökyüzünde her biri
kendi başına bir dünya başlatacak kadar mavi.

...

her yerde bir kırmızı var. #70

ketum volkan saklar
hiç uyumayan planını –
tekinsiz insanlara söylemez
pembe tasarılarını.

yehova'nın ona anlattığı hikâyeyi
anlatmayacaksa şayet doğa
insan doğası varlığını sürdüremez mi
bir dinleyicinin yokluğunda?

kenetli dudakları azarlar bizi
rahat bırakmalı boşboğazları
ölümsüzlüktür tek sır
insanların sakladığı.

aynı dertten muzdarip #93

tavşan, kaç!
tazı, tut!

Kasım 14, 2024

kafamın aynı olduğu adamlar #122

cahildim dünyanın rengine gandım
hayale aldandım boşuna yandım
seni ilelebet benimsin sandım
ölürüm sevdiğim zehirim sensin
evvelim sen oldun ahirim sensin
...

algı böyle bir şey evet #196

kaşların ince mince, ölürüm görmeyince
ben senden ayrılamam, kabre girmeyince

kaşların karasına, gül koymuş arasına
sen merhem olacaksın, sinemin yarasına

yayla yolu taşlıdır, yarim kalem kaşlıdır
ben yarimi tanırım, güzellerin başıdır

geleceğe not #42

geçmişini unutma.

Kasım 12, 2024

her yerde bir kırmızı var. #69

tango hüznün, aşkın, kırmızının dansıdır!

kafamın aynı olduğu adamlar #121

yasu'nun gölgesi kaşla göz arasında karanlığa karışmıştı. yüzümü dönüp teşekkür etmeye fırsat bulamadan gaz lambası çoktan köşeyi dönmüştü. tek başıma çukurun girişine vardım. sendeleyerek barakaya döndüm. yolda aklımdan pek çok şey geçmişti. yasu denen şu adam, makul bir toplumda kendini geliştirmiş olsaydı acaba şu an hangi mevkide olurdu? bir madenciden çok daha üstün olacağına şüphem yoktu. toplum mu yasu'yu öldürmüştü yoksa yasu toplumun affedemeyeceği bir şey mi yapmıştı? öylesine zihin açıcı bir adamın düşüncesizce şiddet eylemlerine başvurmasını kabullenmek güç olduğu için, suçlu muhtemelen yasu değil, toplumdu. o sıralar yaşamın verdiği toylukla, daha toplumun ne olduğunu bile tam olarak bilmiyordum; ne var ki, yasu'yu dışlayan bir toplum çok da makul sayılmaz diye düşündüm. belki de yasu'dan taraf olmanın getirisiyle, yasu'nun nihayetinde kaçmak zorunda kalacağı bir suç işlemiş olacağına inanamıyordum. kendimi, toplumun yasu'yu öldürmüş olmasına inandırmaktan alamıyordum. ancak dediğim gibi, toplumun kimlerden oluştuğunu bilmiyordum. toplumun salt insanlardan oluştuğunu düşünüyordum. insanların neden yasu gibi iyi kalpli birini öldürmüş olabileceğini bir türlü anlamıyordum. böylece toplumun suçlu olduğuna hükmettiysem de toplumdan nefret edecek raddeye gelmemiştim. sadece yasu'ya üzülmüştüm. keşke onun yerine geçebilseydim. ben buraya kendi irademle, kendimi öldürmek için gelmiştim. olur da fikrimi değiştirirsem gitmeme mâni olacak bir şeyim yoktu. yasu ise insanlar tarafından öldürülüp çaresizce buraya gelmek zorunda bırakılmıştı. dönmek istese bile gidecek bir yeri yoktu. yasu'nun durumu çok daha acıklıydı.

...

algı böyle bir şey evet #195

gam'zedeyim deva bulmam
garibim bir yuva kurmam
kaderimdir hep çektiren
inlerim hiç reha bulmam

elem beni terk etmiyor
hiç de fasıla vermiyor
nihayetsiz bu takibe
doğrusu takât yetmiyor

ehl-i dilin yoktur kadri
uğraşma gel tateos gayri
eserin çok, kıymetin yok
git talihine küs bari

kemanî tateos efendi, sevdiğiyle genç yaşında ayrı düşen ve bir daha kavuşamayan tateos efendi, altmışlı yaşlarına geldiğinde bir gün sevdiği kadının hiç evlenmediğini öğrenir ve hatta sevdiği kadın uzun yıllar sonra ermenistan'dan istanbul'a geri dönmüştür. bir ömrü boyunca sevdiği ve ayrı düştüğü kadını düşünen tateos efendi ise evlenmiş ve çoluk çocuğa karışmıştır. yıllardır içinde biriken gam, sevdiği kadının istanbul'a geldiğini öğrenmesiyle birlikte onu içten içe kemirir, kemirir ve sonunda tüketir. tateos efendi çok geçmeden son nefesini verir ve defnedilirken mezar başına bir mektup gelir; tateos efendi ile gömülmesi istenen mektupta aşağıdaki dizeler vardır.

gam'zedesin devan benim
garip kuşun yuvan benim
çektiğimiz yeter gayri
kaderimsin inan benim

takat yetişmez eleme
bülbül imrenir çileme
şu bizim kara sevdamız
kalsın öteki âleme

elbet kadrini bilirim
iste canımı veririm
küsme talihine tateos
çok durmam ben de gelirim

aynı dertten muzdarip #92

bir kuyunun dibinden geliyorum. üstüm başım rutubet kokuyor. yaşamak da böyle rutubet kokulu bir şeye benziy

olmaz. bir romana böyle başlanmaz.

terapik dialoglar #106

"bir roman yazacağım. bir kocakarının romanını yazacağım."
"nasıl bir kocakarı?"
"bilmiyorum. henüz karar vermedim. bildiğim tek şey, bir kocakarı hikâyesi yazmak istediğim."

gülüyor. destekliyor mu, dalga mı geçiyor, anlayamıyorum.

"sen ne yazıyorsun bu aralar?" diye soruyorum.
"karmaşık bir hikâye. anlatmaya kalksam bir saati bulur. bitirdiğimde okuyup yorumlar mısın?"
"elbette."
"teşekkür ederim."
"bu hiç bitmeyecek, biliyorsun değil mi?"
"ne o?"
"bu, yani aramızdaki bu şey."

susuyor. onaylıyor mu, umursamıyor mu, anlayamıyorum.

Kasım 08, 2024

benim aklım köşeli #161

etten ve kemikten olma fani insanların hayatında zaman ilerlerken norveç'li tanrıçam -beni tahtına, yukarıya çağıran hani- fikrini, aklını ve muhtemelen tüm zamanını babasına ve kuzey denizlerinde kulaç atan dalgıçlara ayırıyor, buna bugün de dahil. bana göre eşsiz şeyler deneyimliyor tıpkı "bana, hadi buraya yukarıya, yanıma gel" derken olduğu gibi. gideceğim yolu görmem için var ederek parlattığı kuzey ışıklarının aydınlatması sayesinde yolumu hala dahi görebiliyorum, insan özlüyor ve bir şekilde yaratma güdüsüyle direniyor. yaratıyor da. seni seviyorum, daha önemlisi seni anlıyorum kuzeyli tanrıçam.

Kasım 06, 2024

arada olur öyle #197

öyle yaşıyoruz işte, ne gelirse.

algı böyle bir şey evet #194

bir eşeğin ölüm vakti hal diliyle söyledikleri

ah! vücudum acıdan titriyor. bu acımasız, zalim iki ayaklı hayvana verdiğim bütün hizmetlerin karşılığı bu işte. bugün son günüm, bu da benim son tesellim! sıkıntı, acı ve dert dolu bir hayattan sonra, taşınmaz yüklere, üst üste inen sopalara, yoldan geçenlerin zincirlerine, lanetlerine katlandıktan sonra, allah'a şükür bu berbat hayata veda ediyorum.

benim aklım köşeli #160

düşünme, kaybolursun.

algı böyle bir şey evet #193















hayat bu kadar işte; geldik, var olduk ve gidiyoruz. haberin yoktu ve tabii ki bilemezdin en güzel şarkılarını söylerken ama bu yıl yaşadığım en güzel gece için, hayatını güzelleştirdiğin herkes adına, teşekkürler irfan abi. ben seni çok seviyorum. ışıklarla kal..

Kasım 05, 2024

aynı dertten muzdarip #91

kırılsın ellerim neye yarıyor
gençliğim gidiyor tutamıyorum
tanrım bana vermiş yorgun ayaklar
bahtımın peşinde koşamıyorum

ne zaman bitecek tanrım bu azap
yarını olmayan günlere kaldım
dünyamı ben yıktım kendi elimle
aşkıma bir yuva kuramıyorum

...

aynı dertten muzdarip #90

hayat yolculuğunuzda bir zorlukla karşılaştığınızda kendinize şu soruyu sorun: ben olsam ne yapardım?

kafamın aynı olduğu adamlar #120

...

ağlamak acıların yontulmuş biçimidir
hüzünse bir çocuğun gökyüzünü sevmesidir

yorgunum bir gülü devşirmekten
görseniz artık yüzüm
bozulan bir çiçektir
evde kalmış kızların göğsünde sık bulunan

beni solduran akşamüstleridir pencerelerde
çünkü hüznü hüzün besler yalnızca

merhaba

diyorum ki bir acıyı bölmek
bir elmayı ikiye bölmek kadar güçtür
görseniz artık yüzüm
bozulan bir dengedir
bir serçeyi gökyüzünde barındırmaktan kıyan

bence bütün serçeler yaşlandıkça serçedir
...

Ekim 31, 2024

kafamın aynı olduğu adamlar #118













ekmek, şarap, sen ve ben*
bir de sabahın dördü

dışarıda kar, odamız ılık
gözlerin ılık ılık damlarken boş kadehe
anlattın bana ağzı sarımsak kokan bir oğlanla yattığını
aşkı tattığını, karım dediğini, ve aldattığını

ekmek, şarap, sen ve ben
bir de sabahın dördü

kıskandım gauguin’i, tahiti'lim
terlemiş vücudunu silerken
cüzzam mikrobunu ve yaktığı kulübesini
saçların bağlamıştı ellerimi muz kokulum
güneşi doğurmuştu ölü cisim
martı çığlıklarıyla bir sahil kayalığında
nefesin vücudumu yakıyordu yer yer
samyelim, sahrâ-yı kebîrim

ekmek, şarap, sen ve ben
bir de sabahın dördü

kahrettim her şeye o gün
babanın şarap çanağına, doğan güneşe
gauguin'e, kadere, sana ve bana
ve bir de gittiğin arabanın tekerine

ekmek, şarap, sen ve ben
bir de sabahın dördü

evet, ne diyordum arkadaş
diyordum ki, ben bu zıkkımı içmek için içerim
ama içerken düşünmem neden içiyorum diye
daha sonra yaparım hayat felsefesini

sırayla olurum fatih, selim, kanûnî
bazen kadın hamamında tellak
bazen christoph colomb
napolyon’ken düşünürüm elbe’de geçen günleri
timur’ken beyazid’i yenişimi
bir kere aristo’nun hocası olmuştum
ona verdiğim dersle gurur duymuştum

ekmek, şarap, sen ve ben
bir de sabahın dördü

bazen jeanne d'arc'ı kurtarmak için çalışan bir kahraman
bazen odununu ateşleyen bir cellat olurum
eğer daha da içersem, shakespeare halt etmiş derim karşımda
salyalı dudaklarımdan yayık sesimi dinler de
işte mozart’ın aradığı melodi bu, diye gülerim
eheh enayiymiş be platon
bir içsin de görsün ne felsefesi varmış bu âlemin
anlasın geçmişi kınalı dünyanın kaç bucak olduğunu

ekmek, şarap, sen ve ben
bir de sabahın dördü

ıslak kaldırımlarda yürürken
acırım önde yalpa vuran sarhoşun zavallı haline
ukalalık işte, derim, neme lazım senin
kendine bak; sen de bir serserisin, bir sarhoş
ve yavaş yavaş kaybolur acı kahkalarım izbe sokaklarda
yavaş yavaş kaybolur benliğim

ekmek, şarap, sen ve ben




*ihsan bey'e saygıyla..

Ekim 29, 2024

benim aklım köşeli #159

her geçen gün bir yeni şey öğreniyorum; bu yıl yaşama ve anlama yılı benim için. hayat her defasında şaşırtıyor beni hâlâ. her ne olursa olsun iyi ki yaşıyorum, diyorum. keşke bunu daha önce bilseydim hissi pek olmuyor açıkçası, ne de olsa ilk defa yaşıyorum ve bu hallerde oluyorum zaten. yaşamak, eh bazen biraz zor evet ama, güzel şey.

aynı dertten muzdarip #89

çok kırıldık bu hayatta be, ahh. öğrenecek ne çok şey var!

algı böyle bir şey evet #191

madem dönüyorsa başımda dünya,
gün gelip sevdiğim neden dönmesin?
her gidişin bir de dönüşü varsa,
gün gelip sevdiğim neden dönmesin?

hatıralarım var avunmak için,
ecelden kendimi korumak için,
hep dualar ettim kavuşmak için,
gün gelip sevdiğim neden dönmesin?

Ekim 28, 2024

arada olur öyle #195

bugün her şey ne kadar oldukça aksi şekilde yaşansa da olup bitene duyduğum saygı, sakinlik ve sabır ile galiba bir çağı olduğu şekilde yaşıyor, anlıyor ve kapatıyorum. dönüşüyorum; yine ve yeniden.

benim aklım köşeli #158

rüyanda görsen inanma!..

Ekim 26, 2024

algı böyle bir şey evet #190

çok yorgunum, beni bekleme kaptan
seyir defterini başkası yazsın
çınarlı, kubbeli, mavi bir liman
beni o limana çıkaramazsın
...

Ekim 25, 2024

aynı dertten muzdarip #88

bu kalabalığın içinde yapayalnız hissetmektense
dünyanın bir ucunda tek başımayım
kir göstermeyen renkleriniz sizin olsun
korkmaktansa bulanıklığın tam içinde bir başımayım

benim belki de gizli bir bildiğim var
elbette ağlarım benim can kırıklarım var
senin gördüğün yanağımdan süzülenler
asıl içimde içinde yüzdüğüm bir deniz var
...

Ekim 24, 2024

gelecek dertleri #13

gelecekte neler olacak diye bir katılımlı oturum yapmak istiyorum, muhtemelen hemen her şeyi konuşuyor oluruz fakat sayı yetersiz; bir. sadece ben varım..

Ekim 22, 2024

kafamın aynı olduğu adamlar #117

bir anadan dünyaya gelen yolcu,
görünce dünyaya gönül verdin mi?
kimi böyük, kim böcek, kimi kul,
merak edip hiçbirini sordun mu?
...
vade tekmil olup ömrün dolmadan,
emanetçi emaneti almadan,
ömrünün bağının gülü solmadan,
varıp bir canana ikrar verdin mi?
...

benim aklım köşeli #157

bugün kız çocuğu olanlar için isim önerim 'zühre'. teşekkürler.

benim aklım köşeli #156

156'yı görünce dayanamadım, malum beynimin içerisinde bir yerlerde dönüyor hala o günler ve bu marş.. askerlik günlerim için bir kez daha yüksek sesle söyleyelim!
  
güzel yurdun güvenliği emanettir bizlere
jandarmadır ulaştıran adaleti her yere
haksızlıkla savaşırız kötülüğü boğarız
en karanlık köşelerde güneş gibi doğarız

aynı dertten muzdarip #87

söylemem adını düşersin dile
meylimi bağladım zülfün teline
acı sözlerinle vurdun sineme
yaralar sevdiğim yaralar beni
...
niye bana böyle zulüm edersin
selamsız sabahsız çekip gidersin
her olur almaza gönül verirsin
yaralar sevdiğim yaralar beni
...

Ekim 21, 2024

algı böyle bir şey evet #189

...

yalnız ölmeyeceğim değil mi, böyle sessiz sessiz?
solup gitmeyeceğim değil mi?
sokakta düşkün biri bir kuytuda bulunmuş,
ben kaybolmayacağım değil mi?

bahçede çiçek solmuş, soğukmuş ve susuzmuş.
bir tekne var açıkta, halatından kurtulmuş.
tepede kuyuymuş, yağmursuz kurumuş.
gökyüzünde bir martı, sürüsünden kovulmuş.

öyle olmayacağım değil mi?

biri çıkıp desin ki, seninim seninim!
al işte bak ellerim, seninim seninim!
nerede olsan gelirim, gelirim gelirim!
bir ömür beklerim, seninim seninim!

bir gün bitmeyecek değil mi?

....

Ekim 18, 2024

kafamın aynı olduğu adamlar #116









-ve ne olursa olsun insan yüzmeşmeli kendisiyle. hatalarını görebilmeli. yaptığı her hatadan ders çıkarabilmeli. çünkü hata insan içindir.

terapik dialoglar #105












-gracias, muchas gracias. thank you, gracias..
-..

Ekim 15, 2024

terapik dialoglar #104

-ohh, can't anybody see? we've got a war to fight!
-never found our way regardless of what they say!

benim aklım köşeli #155

etrafında dönüp dolaşıp bir türlü cevap bulamadığım şeyler var. kaleci yalnızlığı gibi bir şey bu his. döneyim de dolaşayım hadi, belki bir cevap bulurum belli olmaz.

terapik dialoglar #103








...
-şu penç, şu da dü.
-ciharü se.
-kusura bakma damat, en yakınımla oynarken bile fincanla zar atarım ben.
-çok iyi yapıyorsunuz kumandanım.
-hehe, fincanla attın mı kimse zar tutamaz!
-dü beş.
-früüüfp mmha.
-dü beş bir, dü beş iki, dü beş daha iki; bu da kırığınız kumandanım.
-damat, çok şanslısın. ama gene de benimle başa çıkamazsın. ya allah!
...

gelecek dertleri #12

duygularımı aldırmak istiyorum artık, yeter. tanıdığı "emotional surgeon" olan var mı?

algı böyle bir şey evet #188

if your dreams don't scare you, they are not big enough.


bir bar duvarı yazısı.

terapik dialoglar #102

-abi etfal çok güzel yemin ederim*
-oğlum o da hastane lan işte diğerleri gibi
-bak etfal başka, diğerleri gibi değil kanka
-lan oğlum abartma istersen tamam hadi
-etfal başka kanka, öleceksen etfal'de öleceksin




*şahit olduğum dialog.

her yerde bir kırmızı var. #67

ekim ayı itibariyle ev hırkası mevsimine geçmiş bulunuyorum ben, kırmızı hırkam omuzlarımda. vatana millete hayırlı olsun.

Ekim 11, 2024

kafamın aynı olduğu adamlar #115

...
ben pencereden bakarken
kimseler ölmemişti
ölüm diye bir şey yoktu ki hilmi bey
var mıydı?

yüzümden bir şeyler aktı, aktı
içim de menekşelendi hilmi bey
gökyüzü gibi bir şey bu çocukluk
hiçbir yere gitmiyor
...

Ekim 10, 2024

algı böyle bir şey evet #187

suddenly something has happened to me
as i was having my cup of tea
suddenly i was feeling depressed
i was utterly and totally stressed
do you know you made me cry?
do you know who made me die?

benim aklım köşeli #154

dönüşe dönüşe kazanacağız!


bir transformers atasözü

Ekim 09, 2024

kafamın aynı olduğu adamlar #114



















sen bir cennetlik kul olsan
cennete girmeye gelsen
pir sultan üstadın bulsan
bilecek girsek ne dersin

anlamadığım şeyler var #16










üç saniyelik bir video var telefonumda. üç saniye. bazen play tuşuna basıp üç saniyeliğine yok oluyorum bu hayattan, sadece izliyorum. binlerce olasalık arasında, hem de ellerimizin arasından kayıp geçen onca yılı düşünerek, bu yaşadığım olasılıkta olmayı bazen gerçekten anlamıyorum. söz söylemeye dahi çekiniyorum sana bu güzel tokadın için sevgili hayat. bazen öylece saniyeleri sayıyorum kendi kendime.

Ekim 06, 2024

benim aklım köşeli #153

vah vahlar

vah vaah (acır halde)
vah vah (şüpheli ifade)
vah vah bak sen (inanmayan ifade)
vah ki ne vah (biz bitmişiz)
vah vah vahh (sözün bittiği yer)
ahh vahh (duble etkili)

gelecek dertleri #11

-replikamın şifresi neydi ya of ne koydum acaba?..
-aga replikana sorsan ya bunu hm?

arada olur öyle #194

tütsü severim. daha önemlisi kokuyu sever ve önemserim. tütsü çubuklarını yakmak için kullandığım tütsülüğüm ikibinsekiz'den kalma; toprak çocukları hatırası. geçen bu onaltı yılda çok sayıda tütsü yanmaya başladı ve yana yana kendini tüketti. her birinde başka bir durum, başka bir gün sonu, bir başka aşk, başka bir haftanın özeti, bir başka insan ve başka bir gece oldu. nihayetinde her şey ve her koku birbirine karıştı. en masumu, tüm yanıp tükenmelere şahit olan eski dostum tütsülük oldu.

Ekim 03, 2024

benim aklım köşeli #152

kalbimi delip geçen şarkılar isimli bir listem var. adeta zamanda yolculuk gibi. sadece ben biliyorum bu şarkıları, liste bende. yeterli.

Ekim 01, 2024

gelecek dertleri #10

-havapark doluydu, arabayı aşağıya kaldırıma bıraktım bugün.
-değnekçilerin şakası yok vala geçen gün birini ışın tornavidasıyla deşmişler diye duydum, konuşuluyor çokça.
-hakkımızda hayırlısı.

Eylül 30, 2024

algı böyle bir şey evet #186

eğri cetvel doğru çizgiyi göstermez. kendinizi ve yaşadıklarınızı bu gerçekliğe göre yeniden yorumlayın.

Eylül 27, 2024

benim aklım köşeli #151

aşağıspiraller köyü bir süredir huzursuz. kafalar karışık. meydandaki çeşmenin başına kimse gelmiyor.

Eylül 25, 2024

aynı dertten muzdarip #86

..
gel dedi aşk, gel dedi ah
gidemez, gidemez, gidemedi
öl dedi aşk, öl dedi ah
gözyaşı düşerken ölüverdi

gelecek dertleri #9

at, bebişim, silah.

terapik dialoglar #101

-ben tuncay bu arada.
-hangi arada?
-bir şey konuşmuyor muyduk, bir mevzu yok muydu aramızda?
-yoo..
-ben tuncay bu arada.

her yerde bir kırmızı var. #66

günlerden bir gün hiç kimsenin veremeyeceği bir kararı vermek durumunda kaldım ve artık bu kararı vermenin zamanının geldiğini de biliyordum. kırmızı böyle bir şey.. çalışırken karşımda bana bakan ve dinlenirken de sırtımı yasladığım duvarları kırmızıya boyadım. bana ait olan tek yerde kırmızılar içerisindeyim.

Eylül 22, 2024

Eylül 21, 2024

arada olur öyle #193

biriktikçe birikiyor, yaşandıkça çoğalıyor ve anladıkça netleşiyor. hayat kendi döngüsünde olması gerektiği gibi var oluyor.

Eylül 20, 2024

aynı dertten muzdarip #84

fakat iyi direndik vol.2

benim aklım köşeli #149

hadi arkadaş olalım! diyenlere hemen inanmayın. aman sakın. arkadaş olmak başka bir hale benzemez dikkatinizi çekerim. biraz durun mesela az bekleyin; bir ses, bir temas var mı? sizi merak etmiş de bir hatrınızı sormuş mu mesela geçen zaman boyunca? bir bakın sizin iletişiminize cevap vermiş mi? yoksa siklememiş mi? bahaneler? en boktan ya da en güzel geçen günün sonrasında bunu anlatmak istemiş mi size? sizi böyle günlerde dinlemiş mi? bir düşünün. dikkat edin. bunları kendi süzgecinizden geçirin. arkadaşlık müessesesini ele ayağa düşürmeyin n'olur. arkadaşlık önemlidir.

Eylül 17, 2024

arada olur öyle #192

geçen gün sanırım dört ve yukarıya yuvarlarsak beş ayın sonunda plansız bir şekilde evden öylece çıktım ve kendimi bildiğim sokaklara bıraktım. bu bildiğim sokaklar tabii ki kadıköy sokaklarıydı. aslında her şey olağan ilerledi kendimi insan seli yaşanan kalabalık bir caddeye ulaştırana kadar. muhtemelen (otoriteler bunu onaylarlar) en kalabalık caddeye girdiğimde ise beni ağlayan bir adam karşıladı. yaşı kaçtı, derdi neydi? bilmiyorum.. karşımdan ağlayan gözlerle yürüyerek gelen kişi yanımdan aynı hislerle geçti ve uzaklaştı. aklıma bizâtihi kendim geldi; kendim, ben. böyle benzer şekilde çok popüler caddelerden ağlayarak yürümüşlüğüm var, oldu öyle şeyler. eski zamanlara gittim ve bu arada geleceği de düşündüm tabii ki.. insan denen canlı bunları yaşıyor, arada oluyor.

gelecek dertleri #8

-droid ve yardımcı robot vergilerine bir defalığa mahsus ek vergi getirilmiş, duydun mu?
-hadi canım! ne alaka şimdi?
-vala bilmiyorum ama sadece onunla kalsa iyi, hidrojene de bugün zam gelmiş yine hacı. pompaya yansıyacakmış. 
-bitmiyor!

arada olur öyle #191

bye bye blackbird..

benim aklım köşeli #148

insan ihtiyacı kadarını hatırlar.

Eylül 13, 2024

algı böyle bir şey evet #185

je n'ai pas peur de la route
faudrait voir, faut qu'on y goûte
des méandres au creux des reins
et tout ira bien

le vent l'emportera

ton message à la grande ourse
et la trajectoire de la course
à instantané de velours
même s'il ne sert à rien

le vent l'emportera
tout disparaîtra
le vent nous portera

la caresse et la mitraille
et cette plaie qui nous tiraille
le palais des autres jours
d'hier et demain

le vent les portera

génétique en bandoulière
des chromosomes dans l'atmosphère
des taxis pour les galaxies
et mon tapis volant lui

le vent l'emportera
tout disparaîtra
le vent nous portera

ce parfum de nos années mortes
ceux qui peut frapper à ta porte
l'infinité de destin
on en pose un, qu'est-ce qu'on en retient?

le vent l'emportera

pendant que la marée monte
et que chacun refait ses comptes
j'emmène au creux de mon ombre
des poussières de toi

le vent les portera
tout disparaîtra

terapik dialoglar #100

-gel bakalım kedicik. kuru mama bana, yaş mama sana.
-miavmmh.

aynı dertten muzdarip #83

these are times to kill, to kill
the day i've lost is somewhere inside myself, myself

Eylül 12, 2024

arada olur öyle #189

la belle angele

terapik dialoglar #99

-hmm duvardaki bu tablo biraz yamuk duruyor sanki..
-aa fark etmemiştim hiç tatlım, nasıl düzeltebilirim?
-su terazisi, tatlım..

benim aklım köşeli #147

is my love enough?

terapik dialoglar #98

-yakında bir gün tekneni suya indirip sonsuza dek ortalıktan yok olacağız. söz veriyorum.
-(sana inanıyorum öpücüğü)...

algı böyle bir şey evet #184

uçmak işe yarayacak tek şeydir.

Eylül 07, 2024

algı böyle bir şey evet #183

bir kayadan duman duman
on yedi metre atlayan
dağ kokusuyla yüklü su

boşluğa fırlayınca saç
düştüğü yerde üç kulaç
mavi su, ak köpüklü su
....

arada olur öyle #188

bir varmış bir yokmuş. bir zamanlar yoksul dul bir kadın yaşarmış. kadının yakışıklı, aslan gibi iki oğlu varmış. büyük oğul gemiyle büyük okyanus'a açılmış. bir daha geri dönmemiş.

küçük oğul evden ayrılmamış ancak günlerden bir gün annesi onu eczaneye (sıradan sayınca yedinci binadır) göndermiş, o da geri dönmemiş.

bu gerçek bir öyküdür; çünkü masallarda dul kadınların üç oğlu olur ve mutluluğu bulan da daima o üçüncü oğuldur.

benim aklım köşeli #146

ferdi özbeğen'in "sevgilim saçların zannetme solmaz. dünyada sevenler benim gibi bahtiyar olmaz" derken iki yana açtığı kollarıyız!

aynı dertten muzdarip #82

kayıp yıllarım. ah kayıp yıllarım.. düşüncelerimin, hislerimin ve hayallerimin yazı yoluyla bir şekle büründüğü bu mecradaki paylaşımlarımın yıllar içerisindeki niteliğine ve niceliğine bakarak kayıp yıllarımı o kadar net şekilde görebiliyorum ki. ah kayıp yıllarım.

bir de tabi bunun yaşanılması hali var oldu uzunca bir süre, bir başıma mücadele verdim. neler yaşadım, nelerle sınandım o kadar zaman boyunca.. insan başına gelen şeyi tam da içerisindeyken bazen göremeyebiliyor ancak en nihayetinde anlıyor, anlaması için de güçlü bir ruha ve güçlü bir hayal gücüne sahip olması gerekiyor sanırım. tüm bunlarla mücadele ederken beliren iyi insanlar, tuhaf rastlantılar ve ejderhalar o zaman daha bir anlamlı oluyor. gün, ay, yıl, ömür geçiyor ve nihayetinde anlıyorsun. yine de ah kayıp yıllarım ah. bana bunları öğretmeniz gerektiği için bu şekilde harcanmanız beni biraz üzüyor. buna bazen -mutlulukla- dertleniyorum.

Eylül 03, 2024

terapik dialoglar #97

-geçtiğimiz yolları arıyor gözüm yine, sanırım şehir uzakta kalıyor.
-ellerimi uzatsam tutmak isterim gülüm, ama güneş her gece tepemde doğuyor.
-yani olmuyor, olmuyor istesen de.
-kimse gelmiyor, beklesen de.

algı böyle bir şey evet #182

bu akşam yine garip bir hüzün çöktü üstüme
hücrem soğuk bir tek sen varsın düşlerimde
demir kapı yine kapandı ağır ağır üzerime
kelepçeler yine vuruldu kilit kilit yüreğime

derin derin soluyorum seni gecelerce
duvarlara kazıdım ismini her köşeye
dudakların şeker gibiydi baldan öte baldan ziyade
pembe pembe yanakların gülden öte gülden ziyade

sabret gönül sabret sakın isyan etme
bir gün elbet bitecek bu çile isyan etme
dört kitaptan başlayalım istersen gel söze
orada öyle bir isim var ki kuldan öte kuldan ziyade
onu düşün ona sığın o senden öte benden ziyade

bir sabah elbet güneş de doğacak penceremde
ama bil ki ateşin hâlâ yanacak yüreğimde
gözyaşlarım akıp gidecek selden öte selden ziyade
bir canım var vereceğim maldan öte maldan ziyade

sabret gönül sabret sakın isyan etme
bir gün elbet bitecek bu çile isyan etme
dört kitaptan başlayalım istersen gel söze
orada öyle bir isim var ki kuldan öte kuldan ziyade
onu düşün ona sığın o senden öte benden ziyade

bir ben var ki benim içimde benden öte benden ziyade
bir sen var ki senin içinde senden öte senden ziyade

algı böyle bir şey evet #181

~şimdi şimdi~

şimdi ben
duvardaki örümcek gibiyim
hep onarmaya çalışacağım
bir dünya bıraktın
ardında

kafamın aynı olduğu adamlar #113

bugün de yine arayıp tarayıp iyice,
güzel bir neden bulmak lazım.
yataktan kalkıp da hayata karışayım diye,
kendimi kandıracak sağlam yalanlar lazım.

sözcükler tükenir bazen, tükensinler yoruldum.
müzik bize yeter zaten, susma altı telli dostum.
bekle bekle olmuyor, düşünüp durmak yetmiyor.
bu kafayla buraya kadar, bir mucize gerekiyor.

sen olur musun o mucize,
bana biraz yaşama sevinci verir misin?
utangaç biriyim, bakamam gözlerine,
sen beni keşfedebilir misin?

arada olur öyle #187

doğan güneş isimli bir arkadaşım var :) doğan güneş. belki de en eski arkadaşlarımdan birisi kendisi, en az yirmi küsür yılı var. askerlikte mesela şafak doğan güneş demek çok şey demektir; aylar geçip de o son güne geldiğinde doğan güneşle birlikte sabah otobüse veya uçağa biner evine dönersin. eşsizdir. normal hayatlarımızda da her bir gece için doğan güneş çok şey ifade eder; dünya yenilenir, sen yenilenirsin, yepyeni bir gün başlar. bu macera devam eder; gülümse, hayattasın!

terapik dialoglar #96

-bu kitapta evde karıştırırken bir şey gördüm, diyorsunuz ki; tanrıya inanmak aslında anarşizmdir. çünkü diğer bütün otoritelere inanmamayı getirir.

-terminolojide bir küçük düzeltmeyle doğru; allah'a inanmak, islam öğretisinin orijinali itibariyle bütün tanrıları reddetmek ve baya anarşist olmak demektir. çünkü islamda tarif edildiği şeklilde, tekrar edeyim var olan geleneksel islamı kast etmiyorum, islamın kök öğretisi olan kur'an'daki ana algoritmaya baktığınızda allah'ın ne olduğu hiç belli değildir. doğmamıştır, doğrulmamıştır, şu değildir, bu değildir, sürekli değildir değildir diye anlatır. ve dolayısıyla allah'ı bulmak isteyene sırayla neleri reddetmesi gerektiğini anlatır; yani otoriteyi reddedecek, malı mülkü reddedecek, gelecek korkusunu reddedecek, kendisini köle edebilecek her şeyi reddettiği zaman allah'ı bulabilecek diye bir öğretiyle büyüdüm ben. bana bunu öğrettiler. şimdi bakıyorum, yıllar sonra ben bu işleri bırakalı çok olmuştu artık, bu hikayeler beni sarmıyor dedim. fakat insanın nöropsikolojik gelişimi, evrimsel donanımı, bunlara baktığınızda bir tuhaflık var. hala dünyada, yirmibirinci yüzyılın dörtte biri geçmiş, insanlar inanç için birbirlerini boğazlıyorlar. hala inançlar bu kadar baskın. soruyorsunuz niye yani? bu kadar mal mülk var, bu kadar bilim var, değil mi? aydınlanmışız. niye biz hala arkaik inançlar için birbirimizi öldürüyoruz? zihnimizin bir çekirdek bölümünün böyle bir ihtyiacı var, diyor ki; ben bütün bunların sebebini bilmek zorundayım. ve bütün kadim anlatılarda, sadece islamda değil, bu ana sebebi bulmak için insanlar her şeye sarılmışlar. taştan put da yapmışlar, yıldıza da tapmışlar, işte ne bileyim zeuslar meuslar yaratmışlar, bir şeyler yapmışlar. sebep arıyor insan zihni. ve bence bu kadim uyarı, ister bunun tanrısal olduğuna inanın ister inanmayın hiç fark etmez, ben kadim uyarıların hepsini önemserim, insan psikolojisine dair çok özel bir şey söylüyor, diyor ki; bütün zannettiğin tanrılar senin yaratımındır, onları reddet ki rahatlıyasın. dolayısıyla aslında temelde anlamamız gereken şey, özgür olması için bir insanın, o hayvan tarafından gelen tapınma ihtiyacını anlama ihtiyacıyla değiştirmesi lazım. o yüzden bugün bilim müthiş bir aracımız bizim. bilimle birlikte yavaş yavaş anlamaya başlıyoruz ama ona anlam verecek olan bilim değil, insan. bilim bize olayları anlatıyor, biz anlam vereceğiz.

-ama az evvel kurduğunuz kadim öğretide tanrıya inanınca her şeyi, bütün otoriteyi reddederseniz o zaman tanrıya inanınca o kadim öğretiye göre bilimi de reddediyorsunuz.

-hayır. bilim bir otorite değil. bilim bir araç. mutfak robotu gibi. sizin doğaya soru sorma yöntemlerinizin bir manzumesi. bilimi kullandığınızda mesela bana soruyorlar işte, sinan canan allah'la konuşsa ne sorardı? ben her gün konuşuyorum. yani bilim yapıyorum çünkü, laboratuvarda doğru soruyu sorarsan sana cevabı çatır çatır anlatıyor. ama tutup da bilimsel bilgiyi, zenginliği ya da gücü cuma namazında ya da kilisede allah'tan isterseniz bu çok rasyonel bir durum değil yani. işte yağmur yağdırmak için yağmur duasına çıkmak bir gelenek olabilir, eyvallah. ama bunun bilimsel bir tarafı var. ağaçlarınızı keserseniz bir süre sonra yağmursuz kalacağınızı bilmeniz gerekiyor. çalışmanız gerekiyor. yani, akli tarafı çok küçümseyen bir geleneğin içerisinde bunları anlatmak kolay değil ama tekrar terminolojiye vurgu yapayım; tanrıların tamamını reddetmeden gerçek bir inanan olamayacağımızı düşünüyorum. en azından benim politikam böyle, kimseye dayatamam bu arada. herkes istediği tanrıya inanır. ama psikolojide carl gustav jung'un çok güzel bir tarifi var; herkesin tanrısı kendisinin abartılmış bir versiyonudur, diye. muhteşem bir şey. ben kendi tanrımda bunu fark ettikten sonra kendisini emekli ettim. dolayısıyla bu kadar küçük olamaz yani bu evrenin sebebi benim kafama sığacak kadar. dolayısıyla şu anda ben sürekli reddetmekle uğraşıyorum yani, kendimi bir şeye tapınırken, bir şeyden korkarken, çekinirken yakalarsam azıcık dövüyorum kendimi, oradan bir kurtulmaya çalışıyoruz.

Eylül 02, 2024

algı böyle bir şey evet #180

because i'm a fool, a fool for you
i seem to want everything that you do
i don't know, i procrastinate
because i hate those days that are bound to me
it's never sure, it's never pure, it always hurts
so climb out, it always hurts

tell me why did you fall over me

i let my heart implode
i let my heart, my heart implode
i let my faith go
it's never sure, it's never pure, it always hurts
so climb out, so climb out
it's never sure, it's never pure, it always hurts

terapik dialoglar #95








-umarım bu videoda benim dünya görüşümü anlamışsınızdır. ben insanım. bir başka bölümde görüşmek üzere, sağlıcakla kalınız.

-... (var ol coşkun abi)

Ağustos 31, 2024

geleceğe not #41

yaz aylarının sonuna gelmek bana biraz da yılın bitti-bitiyor oluşunu hissettiriyor. yaz öncesinde ve yaz boyunca neler öğrendik neler.. iki üç yaş büyümüş gibiyim, öylesine dolu yaşadıklarım. artık şu konuda netim ki eski eskide kaldı ve bitti. eskide kalan ama yeniden gelen bir şey insana aynı hisleri mümkünü yok hissettiremiyor. zaten herkes çok değişmiş, kendi yoluna bakıyor. olmuyor. yaz güneşinin altında yaz denizine girmemek de olmuyor, hele ki o güzelim koyları ve o berrak suları gören bu gözlerim için hiç olmuyor. ama bir şey oluyor, hayat sana dur diyor; yürüyemiyorsun, yüzemiyorsun, tırmanamıyorsun ve hatta bacak bacak üstüne dahi atamıyorsun. kendine dönüp kendini iyileştiriyorsun, bir yandan da olan biteni sineye çekip bekliyorsun. sözün özü, birkaç saat sonra bu yaz resmen bitiyor; mevsim değişiyor, ben dinleniyorum, iyileşiyorum ve herkese hak ettiği kadar değer veriyorum.

benim aklım köşeli #145

*kamu spotu başlıyor*

kozmonot olamadım, uzayda hiç var olamadım diye üzülmeyin; zaten uzaydasınız.

*kamu spotu bitiyor*

arada olur öyle #186

bir şeyler yaşandıkça, birisi var olup sonra bulanıklaşınca hep bir şarkı kalıyor arkasından. fark ettin değil mi? herkesin bir şarkısı, bir ân'ı oluyor "oynat" tuşuyla birlikte.

Ağustos 27, 2024

arada olur öyle #185

müzikal sirk; görmüş müydüm acaba?

anlamadığım şeyler var #15

neden bilmiyorum ama son zamanlarda rüyamın en garip yerinde uyanıyorum. önce anlamaya çalışıyorum tabii ki ve sonra da devamını merak ediyorum. neden böyle olduğunu ise daha da çok merak ediyorum. anlamaya çalışıyorum.

Ağustos 18, 2024

algı böyle bir şey evet #179

bir damla olma, kendini derya eyle. madem ki deryayı özlüyorsun, o vakit damlayı yok et gitsin.

Ağustos 16, 2024

aynı dertten muzdarip #81

asteri mou, fengari mou, tis anoiksis klonari mou.
konta sou thartho pali, konta sou thartho mian avgi.
gia na sou paro ena fili kai na me pareis pali.

benim aklım köşeli #142

ben ali’nin kılıcıyım.

insan gibi zarif, ruh kadar ağır idim. ayrı düştüm kimilerine, hedefleştim. öyle anlar oldu ki bunu biri yapmış olmalı! diye zamanla sorgulaştım. sayım arttı her gün; önce on iken sonra binleştim. yeri geldi sömürüye karşı birleştim. en savunmasız zamanımda vurulduğum da oldu, daha beteri ise suikaste kurban gidişim. öyle anlar oldu ki utancımdan yerle birleştim. bazen tamam buldum derken ben hep gökle birleştim.

Ağustos 14, 2024

algı böyle bir şey evet #178

etrafımızı sarıverecek, bir boşluk ki asla bitmeyecek, her şey bir anda anlamsız gelecek; işte biz o gün tükeneceğiz.

geleceğe not #40

fikrinde her zaman hür ol. bunu yaparken de cesur ol, ışığı takip et.

Ağustos 13, 2024

benim aklım köşeli #141

gözlerim, canım gözlerim neler neler gördünüz öyle, kaç ülke kaç şehir kaç insan?.. ah kalbim, neler yaşadın sen böyle bu kadar yılda ve nelerin üstesinden geldin. körpeydin, değiştin ve güçlendin. peki ya ellerim; ne güzeldi yarin tenine dokunmak değil mi? gecelerimi güzelleştirdin, fikrimin nesnelliği oldun, hepberaber yaşadık olanı biteni. peki ya siz kulaklarım; neler işittik değil mi? ne güzel cümleler, aman aman afili sözler, şöyle geçmişler ve böyle gelecekler diye ne çok cümle duyduk, sizinle birlikte gezindik o dehlizlerde. duyduk da inanamadık yeri geldiğinde. hayaller duyduk. bana bakın bir hele güçlü omuzlarım; tüm bunları başta sizin sayenizde yaptık. öyle yükleri omuzladık ki birlikte kim olsa devrilirdi çoktan belki de. durmadık, yürüdük. aklım, her şeyi toparlayan zihnim ve her ne oluyorsa olan biteni vicdanıma gönderen mantığım; sizlerin yeri ayrı tabii ki. düşünen bir primat olduğumu, evrimimi, gelişme ve büyüme halimi hep size borçluyum biliyorsunuz. cümlede en son sıra bulmaya takılmazsınız biliyorum çünkü bunu muhtemelen siz böyle istediniz henüz ellerim cümleye başlarken. bu güne kadar hep birlikte olduk, direndik, büyüdük ve yaşadık. çok üzüldük evet ama çok da sevindik, mutlu olduk. biz bizeyiz.

Ağustos 11, 2024

arada olur öyle #184

josie ertesi gün gelmedi, daha ertesi gün de. sonra, ikinci haftamızın ortalarında vitrindeki süremiz sona erdi.

terapik dialoglar #94

-dayı senin saçının yan tarafı beyazlamış!
-evet beyazladı artık saçım kankacım, yeni mi görüyorsun?
-dayı sakalın da beyazlamış!
-evet sakalım da beyazladı artık işte, bak şuralara.
-dayı saçının ön tarafı bile beyazlamış yuuh!
-ben büyüyorum artık, yaşlanıyorum canım benim. saçım da sakalım da beyazlıyor evet. normal.
-dayı benim saçlarım daha siyah ama değil mi?
-e tabi ki kanka sen daha çocuksun ve büyüyorsun, çok var saçlarının beyazlamasına.
-ben daha çocuğum evet, büyüyorum.

Ağustos 10, 2024

arada olur öyle #183

daha dün şurada, yanımda, uykulu gözlerle oturuyordu. öylesine başlayan günü geceye çevirmiş, kapılardan geçmiştik. ve daha bir sürü şey.. ama işte gece bir şekilde şurada, yanımda, bitmek üzereydi. hatırlıyorum. sonradan öğrendim ki fikirlerim güzeldi, belirsizliğine iyi gelmişti. cümlelerim sakindi, hayallerine bir yön vermişti. daha dün şurada, yanımda olmuştu bunlar.

Ağustos 06, 2024

gelecek dertleri #7

-bu tesisi nasıl bulduğunu açıkla.
-aslında tesadüfen denk geldik. hurda arıyorduk.
-dünya'da en iyi saklanan sırrın içinde oturuyorsun. kimse buraya tesadüfen gelmez, kimse de tesadüfen çıkamaz.
-cooper, lütfen bu insanlarla işbirliği yap.
-aslında açıklaması güç. biz.. bu koordinatları.. bir anomaliden öğrendik..
-nasıl bir anomali?
-doğaüstü terimini kullanmaya çekiniyorum ama bilimsel de değildi.
-daha belirgin konuşmalısınız bay cooper, tam da şimdi.
-yerçekimiydi.
-ne tür bir yerçekimsel anomali? nerede oldu bu?
-yerçekimini duyunca heyecanlanmana sevindim dostum ama teminat alıncaya dek başka cevap almayacaksınız.
-teminat mı?
-evet. buradan çıkmamız mesela. bir arabanın bagajında değil tabii.
-kim olduğumuzu biliyor musun coop?
-hayır profesör, bilmiyorum.
-babam, profesör brand'i tanıyorsun. biz nasa'yız.
-nasa?
-nasa. senin uçtuğun nasa.
-sizi kapattıklarını duymuştum efendim, stratosferden aç insanların tepesine bomba atmayı reddettiğiniz için.
-insanları öldürmenin uzun vadeli bir çözüm olmadığını anladıklarında bize tekrar ihtiyaçları oldu. gizlice.
-neden gizlice?
-çünkü halk uzay keşiflerine para harcamaya izin vermezdi. masaya yemek koymak için boğuşurken olmazdı.

Ağustos 05, 2024

kafamın aynı olduğu adamlar #112

anlatmam derdimi dertsiz insana
dert çekmeyen dert kıymetin bilemez
derdim bana derman imiş bilmedim
hiçbir zaman gül dikensiz olamaz

gülü yetiştirir dikenli çalı
arı her çiçekten yapıyor balı
kişi sabır ile bulur kemalı
sabretmeyen maksûdunu bulamaz

...

gelecek dertleri #6

***
1-evacuation mode
2-system check
3-safe landing mode
4-initiation mode
5-weapons inventory
6-medical mode
***

-proceed with option six
-welcome. please choose a language
-zazaki
-the option cannot be listed. please choose a different one
-turkish
-the option can not be listed. please choose a different one
-kurdish
-the option can not be listed. please choose a different one
-spanish
-the option can not be listed. please choose a different one
-okay.. activate the initiation mode
-new command is being processed, system is rebooting

***

Ağustos 03, 2024

terapik dialoglar #93

-hint mutfağını mı daha çok seversin yoksa meksika mutfağını mı?
-ben aşure severim.

Ağustos 01, 2024

algı böyle bir şey evet #177

muhabbet bağında bir gül açıldı
bir derdim var bin dermana değişmem
yüküm lâl-i gevher mercan saçarım
bir derdim var bin dermana değişmem

cem-i kuşlar dile gelir yazım der
gövel turnam şam'dan gelir güzüm der
benim yarelerim tuzum tuzum der
bir derdim var bin dermana değişmem

garip bülbül gönlüm eğler ses ile
nicelerin ömrü gitmiş yas ile
aratıp bulduğum bir heves ile
bir derdim var bin dermana değişmem

bende eyder niyazım var özüne
güzel bir ayıbım vurma yüzüme
yarelerim hoş görünür gözüme
bir derdim var bin dermana değişmem

şah hatayi'm muhabbete bakarım
ben doluyum ben dolana akarım
güzel pîr'im bir dert vermiş çekerim
bir derdim var bin dermana değişmem

benim aklım köşeli #140

behzat amirimle aynı su sürahisini kullanıyoruz :)

arada olur öyle #182

sık sık yalnızca kendi önüme bakıyorum.
sık sık yalnızca kendi önüne bakıyorsun.
sık sık yalnızca kendi önüne bakıyor.
sık sık yalnızca kendi önümüze bakıyoruz.
...

kafamın aynı olduğu adamlar #111

...

ve bana kızıyorlar
bilmem ki nedense kızıyorlar
başımda duruyorlar yanımdan geçiyorlar
ansızın geri dönüyorlar
üstüme dikiyorlar birden gözlerini
konuşsam konuştuklarımı
düşünsem düşündüklerimi görüyorlar
ne yapsam görüyorlar
örneğin sabahları ben uyanır uyanmaz
dışarı çıkar çıkmaz yolumu kesiyorlar
yalnız yolumu kesseler iyi
bir de bakıyorum ki yüzlerine
çoktan onların olmuş gece gördüğüm rüyalar

...

Temmuz 31, 2024

her yerde bir kırmızı var. #65

kırmızı ev hırkam üzerimde bugün.

aynı dertten muzdarip #80

bu günü unutma aman sakın, lütfen unutma n'olursun diyerek ne çok gün birikti böyle.. nasıl bir zamandayız biz? bu ne hız! bu durumda bulunduğum coğrafyanın mı etkisi var yoksa okları kendime mi çevirmeliyim? bilmiyorum. gerçekten bilmiyorum. yaşadığı günübirlik hayattan mâkul bir anlam çıkarabilen kimse varsa lütfen beni de aydınlatsın.

Temmuz 29, 2024

terapik dialoglar #92















-bir kalbe sahip olmadığın için ne kadar şanslı olduğunu bilmiyorsun. kalpler, kırılmaya dayanaklı hale getirilene kadar asla kullanışlı olmazlar.

-ama ben yine de bir kalp istiyorum.

Temmuz 28, 2024

anlamadığım şeyler var #14

mesafelerden dolayı iki telefon konuşmam olacak bugün; birisi doğum günü, iyi ki doğdun seni seviyorum diyeceğim ve diğeri ise bir baş sağlığı, umarım annen ışıklar içinde uyur, tanrı günahlarını bağışlasın ve seni seviyorum diyeceğim. hayat bu kadar işte.

Temmuz 27, 2024

algı böyle bir şey evet #176

mihrican mı değdi gülün mü soldu
gel ağlama garip bülbül ağlama
felek baştan başa kimi güldürdü
gel ağlama garip bülbül ağlama

şakı benim şeyda bülbülüm şakı
bu dünya kimseye kalır mı baki
sana da mı değdi feleğin oku
gel ağlama garip bülbül ağlama

gonca gül açılır har ile geçer
dertlilerin ömrü zar ile geçer
turabi biçare serinden geçer
gel ağlama garip bülbül ağlama

benim aklım köşeli #139

canınız sıkkınsa, günü bir garip belirsiz ağrıyla yaşadıysanız veya bir sızı vücudunuzda geziniyorsa kendinizi anadolu türkülerine bırakın.

Temmuz 26, 2024

her yerde bir kırmızı var. #64

bari wutar rana ta kashe wutar da ke cikinmu.

hausa dilinde "güneşin alevleri içimizdeki yangını söndürsün" demekmiş.

arada olur öyle #181

hurda satın almak bahanemdir. şehri sokak sokak seni bulmak için geziyorum.

Temmuz 25, 2024

algı böyle bir şey evet #175

güneş alçalmaya başlamıştı. şu uzun ilkyaz günlerinden birindeydik ve güneşin açısına göre çıkarımda bulunacak olursam saat dördü biraz geçiyor, bilemedin beşe geliyor olmalıydı. dağa yakın olduğumuz için midir bilmiyorum, hava düşündüğüm kadar sıcak değildi ama en azından güneşli olduğu için kötü de diyemezdim. çizgi halinde uzanmış kasabayı çaprazdan aydınlatan güneşe bakınca, güneşin batıda olduğuna kanaat getirdim. tokyo'dan çıktığımda yalnızca kuzeye doğru gitmeyi planlıyordum ama trenden indiğimden beri yön duygumu tamamen kaybetmiştim. kasabayı bir uçtan bir uca takip ederseniz yolun sonu dağa çıkıyor; dağ ise kuzey yönünde olduğuna göre demek ki çozo ile ikimiz yoldan hiç sapmadan kuzeye doğru ilerlemişiz.

algı böyle bir şey evet #174

zihnin anlaşılması üç dünyada da olanaksızdır.

Temmuz 24, 2024

kafamın aynı olduğu adamlar #110

isa ve havarilerinin konuştuğu aramice dilinde borç ve günah için aynı sözcük kullanılıyordu.

iki bin yıl sonra, yoksulların borçları en kötü cezaları hak eden günahlar olarak görülüyor. özel mülkiyet, mülkiyetten mahrum olanları cezalandırıyor.

algı böyle bir şey evet #173

gidersen bana da bir dengini yolla
dinerse gözyaşın beni de ağla
arkanda beni bırak gönlüme aldırma
ardında bir beni bırak gönlüme duyurma

arada olur öyle #180

diğer mantarlardan hiçbir farkı olmayan bir şişe mantarı (adı sandor hirt g. imiş ama bu neyi değiştirir!..) suya düştü.

bir süre, tam da beklendiği gibi, suyun yüzeyinde bata çıka yüzdü. ancak sonra tuhaf bir şey oldu. mantar ağır ağır batmaya başladı, dibe vurdu ve bir daha yukarı çıkamadı.

bu olayın hiçbir açıklaması yoktur.

algı böyle bir şey evet #172

dün akşam dokuzda tokyo'dan ayrıldığımda da bütün bunları bildiğimi sanıyordum ama yürümeye başladığımdan beri sinirlerim bozuk. ayaklarım ağırlaştı ve bitmek bilmeyen çam ağaçlarından usandım. fakat aslında ne ayaklarım ne de ağaçlar canımı sıkıyor, karnım fena ağrıyor. ne için yürüdüğümü bilmiyorum ama yürümeye bir an dahi ara verdiğimde tekrar katlanamayacağımı bildiğim kadar şiddetli bir ağrı bu.

dahası da var, yürümeye devam ettikçe içinden sıyrılamayacağımı bildiğim bu dünyaya daha da battığımın farkındayım. dönüp baktığımda gün ışığında parıldayan tokyo bile çoktan farklı bir yaşama bürünmüş. elimi ayağımı uzatsam da o dünyaya ulaşamam. içinde bulunduğum dünya bambaşka. sıcak ve aydınlık tokyo tüm berraklığıyla gözlerimin önünde beliriyor. gölgelerin arasından çağırmak istercesine net görebiliyorum. ama aynı zamanda ayaklarımın beni götürdüğü yer sonsuz bir karanlık. bu karanlığın -ömrüm yettiğince genişlemeye devam edecek bu karanlığın- içinde kaybolup amaçsızca dolaşacağım için çaresizim.

bulutların kapladığı bu dünyanın genişleyip kalan günlerim tükeninceye kadar yolumu kapatacağını düşünmeye katlanamıyorum. çünkü bu demek oluyor ki, kaygılarım beni bir adım atmaya sevk ederse, aslında kaygılarıma doğru bir adım atmış olacağım. kaygılarım tarafından hem kovalanıp hem de çekilerek istemsizce hareket edecek; durmaksızın yürümeye devam etsem bile bir noktaya varamayacağım. ömrüm boyunca çözüm bulamayacağım kaygılar içinde dolaşıp duracağım. adım attıkça bulutların daha da karardığını düşünürsem daha iyi olacak sanırım. karanlık yerlerden geçtikçe daha koyu karanlık gelecek ve çok geçmeden dünyam zifiri karanlığa bulanacak, kendi gözümle kendimi dahi göremez olacağım. böylece rahatlayacağım.

işin kötü tarafı, yürümekte olduğum bu yol ne aydınlığa kavuşuyor ne de karanlığa gömülüyor. her daim yarı karanlık yarı aydınlık vaziyette, çözümsüz kaygılarımın ortasında bir yerde duruyor. yaşama amacım yoksa da nokta koyamıyorum. hiç kimsenin olmadığı bir yere gidip tek başıma yaşamak istiyorum. ama bunu başaramazsam, bari...

Temmuz 21, 2024

terapik dialoglar #91

bahar: sabah görüyorum seni akıl hastanesindesin, akşam insanlar elini öpmeye çalışıyor..
behzat: insanları anlamak mümkün değil.

Temmuz 20, 2024

kafamın aynı olduğu adamlar #109

zamanın eli değdi bize, çoktan değişti her şey
aynı değiliz ikimiz de
zaaflarına bir gece, hatalarına bir nilüfer
sevgisizliğine bir kalp verdim

artık geri ver, geri veremezsin aldıklarını
artık geri ver, geri verilmez hiçbir yanılgı
yokluğuma emanet et sende benden kalanları
her şeyi al bana beni geri ver, bir şansım olsun

başka yer başka zaman, sensiz ömrüm olsun
her şeyi al bir şansım olsun
başka yer başka zaman, sensiz ömrüm olsun
....

geleceğe not #39

bugün bir şeyler oldu dünyada, yeni bir şey denediler. bazı ülkelerde ulaşım durdu, kimi havayolları seferlerini erteledi, çoğu banka erişim problemleri yaşattı; açıklamalar, belirsizlikler, nedensizlikler falan filan. yazılım güncellemesinde yaşanan bir hata dediler buna, hem de güvenlikten sorumlu bir yazılımın verdiği hata imiş. yersen. ben bugünü bize dayatılacak yeni bir hayatın ve siber savaşların önceki yaşananlardan farklı bir ciddiyette gerçekleşeceğinin işareti olarak görüyorum, böyle düşünüyorum. bunu gelecek nesillere anlatacak fırsat olursa dönüp bugüne ve geçmiş otuz yıla bakabilirsiniz. ne yapmamanız gerektiğini anlamanız çok uzun sürmez.

Temmuz 19, 2024

algı böyle bir şey evet #171

...

vasıfsız insanların lider olduğu bir dünyadayım.
hepsi güçlü, hepsi suçlu, hepsi ucuz ve sahte.
bu dünya denen sahnede sen korkma konuş,
olma koyun, diren ve zaten tek çare öğrenmek ve dirençte!

hey hey, kime anlatsam? kime dinletsem, kime göstersem hey?
kim anlar, kim dinler? kim görmez?

...

Temmuz 18, 2024

arada olur öyle #179

bre ağalar, bre beyler! eliften beye çıktım, seğirttim köye çıktım. çobandan kaymak, ağadan deynek yedim. deyneği kuşa verdim, kuş bana kanat verdi. çaldım kanadı yere, uçup gittim göklere. baktım bir has bahçe; içinde sular akar, oturmuş çeşme başında iki güzel bana bakar. büyüğüne selam verdim, küçüğüne tutuldum.

anlamadığım şeyler var #13

herkes her şeyini anlattı ama gerçeğini bir türlü anlatmadı.

algı böyle bir şey evet #170

zamanınızı sizi koşulsuz sevenlere harcayın, yalnızca şartlar uygun olduğunda sizi sevenler için israf etmeyin.

Temmuz 17, 2024

yol çizgileri #69

yıllardır neden dünyada olduğumu düşünüyorum. ne için hayattayım ve neden buradayım? diye kendime durmadan soruyorum. ve bunu defalarca gelecekteki kendime sorduğum da oldu, malum. yol çizgileri bu yüzden var belki de, kim bilir.. artık biliyorum, kendimde aradığım cevabı buldum. varlığımı anlıyorum.

Temmuz 15, 2024

aynı dertten muzdarip #79

...
seni kalbimden kovdum, bir daha giremezsin.
beddua ettim sana, geriye dönemezsin.

seni kalbimden kovdum, bir daha giremezsin.
beddua ettim sana, kimseyi sevemezsin.

mutluluk hakkın değil, sevilip gülemezsin.
pişman olsan boşuna, geriye dönemezsin.

aşk vermiştin ne yaptın? aldın yere fırlattın.
ikimizi sen yaktın, maziyi silemezsin.
...

algı böyle bir şey evet #169

sahici bir sarsıntı sahte dengeden iyidir.

kafamın aynı olduğu adamlar #108

bu yıl bu dağların karı erimez
eser bâd-i sabâ yel bozuk bozuk
türkmen kalkmış yaylasına yürümez
dağılmış aşiret il bozuk bozuk

elim varmaz güllerini dermeye
dilim tutmaz hasta hâlin sormaya
dört kitabın mânasını bilmeye
sazım düzen tutmaz tel bozuk bozuk

pir sultan'ım yaratıldım kul diye
zalimlerin elinde mi öl diye
dost haber yollamış durma gel diye
geleceğim ama yol bozuk bozuk

Temmuz 13, 2024

anlamadığım şeyler var #12

neden gregoryen veya diğer deyişle miladi takvime göre yaşıyoruz? benim zaten kendi takvimim var; hafta, ay ve yıl ben onu istediğimde ve hissettiğimde başlıyor. pazartesi günü şart mı? ocak ayına söz veremiyorum üzgünüm. zaman dediğin şeyden bende ziyadesiyle mevcut zaten. varken yaşamadığım çokça pazartesiler, farklı aylarda değişik haftalar ve cepteki yıllarım oldu. bırakalım herkes kendi zamanında yaşasın.

benim aklım köşeli #138

gündüzlerimde ve gecelerimde gezindiğim topraklar birbirlerinden farklılar. bulunduğum yer ülkenin ortalama herhangi bir yerinden farklı ve burada işler de farklı yürüyor. az konuşup çok susarak hayatta kalacağımı anladım, dikkatli olmalıyım. hem iz bırakmamam gerekiyor hem de bu geceyi güvende geçirmeliyim. ne de olsa buraya gelmeye o kadar da gönüllü değildim.

yıllardır bitmeyen bir savaş hali ve her ay başında hesabıma ulaşan bir ödeme var; aileme uzun yıllarca yetecek bir ödeme hem de. koca koca taburlar, ayaklarını rap rap sesleriyle yere vuran astlar, istikamet belirleyen üstler, şu lanet korkak bir emekli olsa da ben terfi alsam diyen arada-kalmış-subaylar var. daha dün kardeşimi yirmisekizlik bir mermiyle toprağa yolladılar bakın beni boşverin ama kendinizi düşünün, diyen ortada-kalmış-subaylar var. evet hava soğuk ve açık bir kulede saatlerce nöbette olacaksınız ama bizi ısıtan şey içimizdeki vatan sevdasıdır, biz bunun için buradayız aman sakın görevinizi sekteye uğratmayın, diyip yaşayan her şeyi buz gibi havada dışarıda bırakarak sevgilisiyle sıcacık odaya kapanan altta-kalmış-subaylar bile var. insan burada her şeyi görebiliyor; diken üstünde keyfe keder çapkın astlar ve omuzunda yıldızlarla orta yaş bunalımındaki üstler. bu düzen böyle gider. dikkatli olmalıyım.

gündüzlerimle gecelerimi farklı kılan tek şey sadece gün ışığı değil. olmak ve yok olmak arasında geçen bir gezinti bu benimkisi. bazı geceler gerçekten soğuk. dikkatli olmalıyım ve bu geceyi güvende geçirmeliyim. ne de olsa buraya gelmeye o kadar gönüllü değildim.

algı böyle bir şey evet #168

...

bet you sleep like a child with your thumb in your mouth
i could creep up beside put a gun in your mouth
makes me sick when i hear all the shit that you say
so much crap coming out it must take you all day
there's a space kept in hell with your name on the seat
with a spike in the chair just to make it complete
when you look at yourself do you see what i see
if you do why the fuck are you looking at me
what the fuck are you looking at me

there's a time for us all and i think yours has been
can you please hurry up b'cause i find you obscene
we can't wait for the day that you're never around
when that face isn't here and you rot underground
can't believe you were once just like anyone else
then you grew and became like the devil himself
pray to god i can think of a nice thing to say
but i don't think i can so fuck you anyway
so fuck you anyway

Temmuz 11, 2024

arada olur öyle #177

ispanyolca konuşan birisi yarın acayip mutlu olacak. yüzündeki şaşkınlığı ve sonrasında oluşacak o mutluluğu şimdiden görebiliyorum. cesaret bulaşıcıdır. hep söylerim; kendinize ve ejderhalara inanın.

algı böyle bir şey evet #167

kalabalık bir sokak, belki hayat. sen, her köşe başı.
yorgunluktan mı bu halim? düşünmek bile zor, ah.
kelimesiz geldiğim fikirler yol almaz.
dağınıklıktan mı bu halim? durulmak artık zor, ah.
geçmişte bitirdiğim hüznümde hal kalmaz.

toplanmamış bir oda, benle hayat. sen, yağmur sonrası.
yorgunluktan mı bu halim? düşünmek bile zor, ah.
kelimesiz geldiğim fikirler yol almaz.
dağınıklıktan mı bu halim? durulmak artık zor, ah.
geçmişte bitirdiğim hüznümde hal kalmaz.

dönüşmeden, değişmeden gün olmaz.
çare bulmaz, soluklanmaz zaman.
yenilenmez yalan.

yorgunluktan mı bu halim? düşünmek bile zor, ah.
kelimesiz geldiğim fikirler yol almaz.

toplanmamış bir oda, benle hayat.
sen, yağmur sonrası.

algı böyle bir şey evet #166

tarihten ders almayanlar onu tekrar etmeye mahkûmdur.

Temmuz 09, 2024

algı böyle bir şey evet #165

yörü be'hey bulgar dağı, senden yüce dağ olma mı?
sende yaylayan güzelin, yanakları ağ olma mı?

bulgar dağı iki çatal, arasında güller biter,
bir yiğide bir yar yeter, iki seven del'olma mı?

bulgar dağı pare pare, kim'al giyer kimi kare,
selam'eylen nazlı yare, ayrılanlar bir olma mı?

yol üstünde iki hanlar, hani sana konan canlar?
sevip sevip ayrılanlar, yanıp yanıp kül olma mı?

kafamın aynı olduğu adamlar #107


algı böyle bir şey evet #164

bil ki, bir yaktığın ateş
bir başkasına
hiç benzemez.

Temmuz 08, 2024

yol çizgileri #68

yol, iki yer arası değildir —
yer, iki yol arasıdır.

yola çıkan kişi,
bir yerden kalkıp bir yere ulaşmağa çalışan
değildir — yolu yürüyendir.

benim aklım köşeli #137

yaptığın hataları ve verdiğin yanlış kararları uç uca ekleyince dünyada istediğin her yere gidebiliyorsun ers kardeş. bu ne lüks değil mi?

hayat -onu yaşarken- yolda başına gelen şeylerden ibarettir demişler. olduğum yerdeyim, yaşıyorum.

arada olur öyle #176

çalışma masamda çalışmayan bir saat var. dünya milim milim dönüyor, ben en gülecen halimle bir toplantıdan bir diğerine "tık"lıyor ve bağlanıyorum, ay yerini güneşe bırakıp sonra gökte tekrar beliriyor, sokağın curcunası hiçbir şeyden eksik değil, mevsimler mevsimleri getiriyor, su akıyor, rüzgar esiyor, bebekler büyüyüp çocuk oluyor ve anneler büyüyüp nine babalar ise dede oluyor, şarkılar yazılıyor ve türküler diziliyor, masallar anlatılıp ninniler dillendiriliyor, bazı geceler herkes uyuyor ama bazı geceler herkesin aklında bir soru beliriyor. dün, yerini yarına bırakıyor ama çalışma masamdaki saat öylece olduğu gibi duruyor. durmasını biliyor; akrep yelkovanı kovalamıyor. arada oluyor.

kafamın aynı olduğu adamlar #106

mevsimsiz kar yağar, taştan demirden içeri.
ak ellerini uzat, ellerini ellerime bırak.

benim aklım köşeli #136

insanların gözlerine bakmaya çalışıyorum fırsat buldukça. gözlerinin içine, o en derinlere saklanan şeylere bakıyorum. bir nevi direkt kendisine, karşımda duran kişiye bakıyorum yani. kaçamak bakışların farkındayım, oluyor. kim neyi neden saklıyor acaba? diye düşünürken olan bitenin farkındayım. hissediyorum. öylece bakıyorum o en derinlere. bir nevi direkt kendisine yani.

neler neler var, aman allahım.. ne çok şey gizli insanın içerisinde.

Temmuz 05, 2024

Temmuz 04, 2024

arada olur öyle #174

aşar bizi ömrün boyu
boşuna boy verme

aşar bizi ömrün boyu
ayakların yere değmez

algı böyle bir şey evet #163


















...
tarlalarda hoşa giden
sarı, turuncu, pembe, mor
bir çok güzel çiçek olur

bence güzeldir hepsinden
gelin yüzlü papatyalar
altın gözlü papatyalar
...

terapik dialoglar #90












kurtiz: şurada bir rasime teyze vardı biliyor musun? öldü. rasime teyzenin üç tane keçisi vardı. ben rasime teyzeyle hep konuşurdum burada, burası onun bahçesiydi. şu erik ağacı bile ağaçtı, demek rasime teyze öldükten sonra erik ağacı da öldü. burada enginarları vardı, burada bahçesi vardı. tertemizdi burası. şimdi üç tane keçisi vardı, keçiler bunu yoruyordu tabi. keçiler yoruyor. rasime teyze n'oldu keçiler? sattım keçileri, beni çok yoruyorlardı bilin mi? ertesi gün bir baktım keçiler yanında. n'oldu? yav n'etcem, gittim dayanamadım özleyiverdim onları, gittim geri aldım keçileri. ama rasime teyze öldü. çocukları şimdi burasını satacaklar, birisi gelecek girecek belki de buraya yani apartman dikecek...

işler: ...

kafamın aynı olduğu adamlar #105

onların uşakları var, bizim dostlarımız var.

Temmuz 02, 2024

aynı dertten muzdarip #78














katiller aramızda.

çocukluğumdan aklımda kalan bir televizyon görüntüsü var. sanırım aklımda kalan en eski görüntü, en eski acı madımak oteli. sivas. koşuşturan, bağıran, nefret dolu insanlar, yanan bir otel, babamın ablamla beni odadan çıkarması ve bir kenarda ağlayan annem.

Temmuz 01, 2024

terapik dialoglar #89







-atın adı neydi?

-atın adı ali. şimdi ben bunu hayvan pazarından aldım. on senedir filan elimde. yalnız bunu çok, insanlar hor kullanmış. dövülmüş. bir gözü, şu sol gözü keder olmuş. işte biz bunlan bazen ulaşımımızı sağlıyoz bazen zeytinimizi çekiyoz bazen odunumuzu getiriyoz bazen üzerine binip geziyoz. hani ali bizim evden birisi gibi bizde, rahat. zaten rahat etsin diye aldık. ali yirmi yaşlarında filan. işte yavaş bi hayvan. ısırmaz, tepmez, çoluk çocuk yanına gidebilir. pek insanları sevmiyen bi tip. ee heralde o da insanlardan fazla eziyet gördüğünden dolayı. yalnız bize karşı çok çok nazik. ali'nin şeyi bu.

geleceğe not #38

sayıların hayatın içerisindeki yerine ve anlamına inanıyorum. inanıyorum ama aslında inanılmaz bir şey bu; on tane rakamın birbiri arasındaki oyununun evrende tüm bu olan biteni -meraklısına- nasıl anlamlı bir hale getirdiğine hem şaşırıyorum hem de karşılarında küçülüyorum. biraz sonra 'yayınla' tuşuna bastığımda yeni bir gönderi olarak belirecek bu yazdıklarım kendime ait bu yerde, ilk defa 'yayınla' tuşuna basışımdan tam on beş yıl sonra, paylaştığım bininci yayın olacak. bin. sıfır ve birlerden oluşan hayat maceramda dört haneye geçiyorum bugün. bu yolculuğu her zaman yıllar evvelki o ilk gün gibi sev, buraya kadar getirdim ben bir şekilde, kendine ve hayata saygı duymaya devam et. yürümeye devam et. gelecekte görüşürüz.

algı böyle bir şey evet #162

gördüğün, duyduğun ve dokunduğun hayatların dışına çıktığında seni sonsuz bir evren bekliyor. evreka!

terapik dialoglar #88

- the cerebrum has suffered massive and reparable damage.
- you never know what has happened to him.
- if I have not been sure of this, I would not have permitted him to live.
- where am I? father, what happened? I need help!

- what is democracy?
- it got something to do with young men killing each other, arthur.
- what if it's my turn, will you want me to go?
- for democracy, any man would give his only begotten son.

- it is impossible for any severed individual to experience pain, pleasure, memory, dream or thought of any kind. this young man will be as unfeeling as unthinking as the dead until the day joins them.

-I don't know weather I'm alive or dreaming or dead or remembering.
-how can you tell what's a dream and what's real, when you can't even tell when your awake and when your asleep.
-where am I?

****

I can't remember anything,
can't tell if this is true or dream!
deep down inside i feel to scream,
this terrible silence stops with me!
....

arada olur öyle #173

sanki acelesi var gibi akan bulutlar ve bu bulutların arkasında saklanan ay'ın aydınlattığı geceyi avucuma aldım bugün, bir şeyler deniyorum.

benim aklım köşeli #135

ers perec bir sabah bunaltıcı düşlerden uyandığında, kendini yatağında dev bir insana dönüşmüş olarak buldu. zırh gibi sertleşmiş sırtının üstünde yatmaktaydı ve başını biraz kaldırdığında bir kubbe gibi şişmiş, mavi, sertleşen kısımların oluşturduğu yay biçimi çizgilerle parsellere ayrılmış vücudunu gördü; karnının tepesindeki yazlık pike neredeyse tümüyle yere kaymak üzereydi ve tutunabileceği hiçbir nokta kalmamış gibiydi. gövdesinin çapıyla karşılaştırıldığında acınası incelikteki çok sayıda his, gözlerinin önünde çaresizlik içerisinde, parıltılar saçarak sallanıp durmaktaydı.

'ne olmuş bana böyle?' diye düşündü. gördüğü, düş değildi. biraz küçük, ama normal, yani içinde insanlar yaşasın diye yapılmış olan odası, ezbere bildiği dört duvarın arasında eskiden nasılsa, şimdi de öyleydi. üstünde tasarlanmış uygulama örneklerinin - ers'in uğraşı, mühendislikti- yayılı olduğu masada, kısa süre önce resimli bir dergiden kesip siyah güzel bir çerçeveye yerleştirmiş olduğu bir resim asılıydı. kürk şapkalı ve kürk atkılı bir kadın vardı resimde; kadın, kollarının dirsekten aşağı kalan kısımlarını tümüyle içine alan ağır bir kürk manşonu, dimdik oturduğu yerden izleyiciye doğru kaldırır gibiydi.

Haziran 27, 2024

algı böyle bir şey evet #161

karanlık bir gece, yol görünmüyor.
yürüyorum dikenlerin üstünde, yaralıyam.

benim aklım köşeli #134

bir şeyi özlüyorum bu aralar; bir an veya bir his bu. veya bir kişi bu özlediğim, bilmiyorum. bilmiyorum. fikri geldiyse kendisi de yoldadır nasıl olsa, bakalım yol beni nereye götürüyor. bekliyorum.

Haziran 26, 2024

geleceğe not #37

yarın bitermiş her şey.

algı böyle bir şey evet #160

...
dünyalar vardır, düşünemezsiniz;
çiçekler gürültüyle açar, gürültüyle çıkar duman topraktan.

hele martılar, hele martılar, her bir tüylerinde ayrı telaş!

gün olur başıma kadar mavi, gün olur başıma kadar güneş, 
gün olur, deli gibi.
...

gelecek dertleri #5

-güvenlik önlemleri alındı mı?
-alındı efendim.
-onaltı kere yetmişsekiz?
-binikiyüz kırksekiz efendim.
-roma'yı kim yaktı?
-hazreti şaban efendim.
-aferim, tamam.

Haziran 25, 2024

benim aklım köşeli #133

uzaklardan rammstein dinlerken bir anda bergen'in sesini duyan kişi sakin ol ve anı yaşa; her şey normal hayatında. merhaba komşum bu arada.

kafamın aynı olduğu adamlar #104

bu şarkıyı ayrılırken sana yazdım,
kırık dökük, paramparça, bembeyazdım.
yeniden kanar mı yara, yeniden?
bu şarkı ellerimde kalakaldı.

ah sevgilim,
seni nasıl terk ederim?
ah kalbim,
seni nasıl terk ederim?

şimdi sevmek bu kadar mı acıtır?
kaçıp gitmek istiyorum, aniden.
kaybolurum şehrin uğultusunda,
başka bir hayatta gelirsem yeniden.

ah kalbim,
seni nasıl terk ederim?
ah sevgilim,
seni nasıl terk ederim?

anlamadığım şeyler var #10

bir boşluk nasıl dolar?

Haziran 21, 2024

her yerde bir kırmızı var. #63



















-kalbimin okyanusunda kaybolmaya geldim.
-hoş geldin..🌊

algı böyle bir şey evet #159

şah desen kul desen beyhudedir beyhude
bu dünyanın işleri beyhudedir beyhude
zengin olsan fakir olsan aşkın yeri bellidir
sen sen ol seven ol başka alem yok

dünya yalan dünyadır üstü altı rüyadır
özü aslı hayatın aşka olan yolundur
çul desen altın desen beyhudedir beyhude
yok desen tamam desen beyhudedir beyhude

kafamın aynı olduğu adamlar #103

azla avunmaya alıştık,
ne yapalım paramız yoksa?
şarabımız bitince yağmura çıkarız,
kim güzelleşmiyor öpüşünce?

Haziran 20, 2024

arada olur öyle #172

sosyalist ex'im kolonizer olmuş. güneşi batmayan imparatorluk umarım kendisine çok güzel bir hayat bahşeder. yolu açık olsun.

Mayıs 31, 2024

algı böyle bir şey evet #158

ortada bu kadar çok görüşün olmasının nedeni, kimsenin hakikati bilmiyor oluşudur.

Mayıs 08, 2024

benim aklım köşeli #132








-hayvanlar ve çocuklar beni çok sever biliyor musun?
-hav.